Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27/12/2012 gününde verilen dilekçe ile terekenin borca batık olduğunun tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29/11/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Düzce SGK Başkanlığı-G... Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti isteğine ilişkindir Davacı vekili, davacıların murisin terekesinin borca batık olduğunu Düzce SGK ve G... Vergi Dairesi"nde yapmış oldukları sözlü başvurular sonucunda öğrenmiş olduklarını bu nedenle muris A... K..."in terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece davanın kabulüne, muris A... K.."in ölüm tarihi olan 16.07.2012 tarihi itibariyle terekesinin borca batık olduğunun tespitine, davacıların mirası hükmen reddi taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar temyiz etmişlerdir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK. 605/2 madde). Bu maddeye dayanan talepler süreye tabi olmayıp, mirasçıların iyi niyetli ya da kötü niyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Mirasbırakanın ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, mirasbırakanın tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Ancak, tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı, mirası reddedemez. O halde mahkemece, mirasın hükmen reddinde murisin vefat tarihindeki terekesinin aktif ve pasifiyle birlikte değerlendirilerek borca batık olup olmadığının tespiti gerekirken dava tarihindeki terekenin mevcut durumunun gözönüne alınarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma kararının niteliğine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, davalı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.