23. Hukuk Dairesi 2011/1749 E. , 2012/599 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ...”nin .... Halk Bankası"ndan almış olduğu krediye müvekkili kooperatifin kefil olduğunu, davalının borcunu ödememesi üzerine kooperatifin borcu ödediğini ve rücuen alacaklı konuma geçtiğini, davalıya ve kefiline ihtarname çekilmesine rağmen bakiye borcun ödenmediğini, bunun üzerine ilamsız icra takibi yapıldığını, davalıların borca ve takibe kötüniyetle itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazlarının iptalini ve %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkili...”nin, davacı kooperatif ile yapılan kredi kefalet sözleşmesi uyarınca Türkiye Halk Bankası ... Şubesi"nden 20.000,00 TL"lik kredi kullandığını, kendisine sunulan ödeme planı çerçevesinde borcunu ödeyip, 7. ve 8. senetleri teslim aldığını, 8. senetle ilgili olarak elden yapılan ödemelere dair kooperatif çalışanı ... ve kooperatif yöneticisi ... tarafından verilen makbuz niteliğindeki belgelerin bulunduğunu, davacı tarafından 2.583,00 TL borç çıkartıldığını, elden yapılan ödemeler neticesinde alınan makbuz toplamının 2.390,00 TL olduğunu, çıkartılan ödeme planında yapılacak kesintiler başlığı altında %1"lik 200,00 TL kesinti yapıldığını ve bu kesintinin de son senede mahsup edileceğinin kararlaştırıldığını, müvekkillerinin son senet için 2.583,00 TL ödeme yapmaları gerekirken 2.590,00 TL ödeme yaptıklarını, dolayısıyla 7,00 TL"lik fazla ödeme yaptıklarını, kooperatif yöneticisinin, müvekkiline sözlü olarak borcunu bitirmesi için 1.800,00 TL"lik bir ödeme yapması gerektiğini bildirdiğini, davacının borcunun olmadığını bildirmesi üzerine, 1.200,00 TL ödeme yapması durumunda borcun kapanacağını söylediğini savunarak, davanın reddini ve davacı aleyhine %40"tan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, BK."nun 88. maddesinde, senet aslının iade edilmiş olmasının, borcun son bulduğuna karine teşkil ettiği kabul edildiğinden davalıda bulunan yedi senedin davalı tarafından ödendiği ve borcun son bulduğu, davalı taraf savunması kapsamında 8. senet için davacı adına tahsil edildiği kabul ve ikrar edilen 3 adet küçük not şeklindeki belgelerden toplam 2.390,00 TL"nin borca mahsup edildiğinin anlaşıldığı, yapılan hesaba göre sonuç olarak davacının takip tarihi itibariyle asıl alacak 855,00 TL ve işlemiş faiz 572,53 TL olmak üzere toplam 1.427,53 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davacı lehine tazminata karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1)Dava, kooperatif alacağı için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı taraf, 7 adet senedi, bedelini ödemek suretiyle aldığını belirtmiş olup, mahkemece bu savunmaya itibar edilmiş, üç adet ödeme belgesinin, davacı taraf yedindeki 19.12.2007 vadeli 8 nci senede mahsuben verildiği kabul edilmiştir. Davacı, ödeme belgelerinde, ödemenin neye dair yapıldığının belirtilmediğini, 8 nci senet bedelinden mahsup yapılmaması gerektiğini savunduğuna göre, mahkemece, bilirkişi marifetiyle kooperatifin kayıt ve defterleri üzerinde davalıya ait tüm ödemeler incelenmek suretiyle, üç adet ödemenin 8. senede ait olup olmadığının denetime elverişli olarak tespiti gerekirken,yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
2) 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle HUMK’na eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2011 yılı için 1.540,00 TL dir. Dava dilekçesinde, 4.983,00 TL asıl alacak, 292,33 TL faiz olmak üzere, toplam 5.275,33 TL için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istenilmiş, mahkemece, 855,00 TL asıl alacak, 572,53 TL faiz olmak üzere toplam 1.427,53 TL yönünden takibin devamına karar verilmiştir. Davalılar aleyhine kabul edilen kısım, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı cihetle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, davalılar vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle reddine, peşin harcın istek halinde taraflara iadesine, 01.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.