23. Hukuk Dairesi 2011/4365 E. , 2012/593 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı-borçlu ...’ın taşınmazının haczedildiğini, bu taşınmazın diğer davalı ...’nun borçlu aleyhinde yapmış olduğu icra takibi kapsamında satıldığını, sıra cetvelinde davalı ...’nun alacağına birinci sırada yer verildiğini, davalılar arasındaki senedin ve icra takibinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline ve birinci sırada yer alan davalıya ödenmesine karar verilmiş olan miktarın müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin diğer davalıya 14.05.2001 tarihinde kooperatif hissesini devrettiğini, hisse devrinin kooperatifin 10.06.2001 tarihli karar defterinde de kabul edildiğini, devir ücretinin bir kısmının nakit ödendiğini, bakiyesi için verilen senedin ödenmemesi nedeniyle icra takibi yapıldığını, icra takibiyle ilgili olarak kendileri ve borçlu tarafından davalar açıldığını, tebligat aşamasının uzun sürdüğünü, davacının önceki haczin düştüğünü, alacaklarının muvazaalı olmadığını ve davacının alacağının haciz tarihi itibari ile ilk sırada yer almasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, dava dışı kooperatifin karar defterine göre davalı-alacaklı ...’nun hissesini diğer davalıya devrettiği tespit edildiğinden ve davalı-alacaklının alacağını yazılı delille ispat etmiş olması nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1) Dava, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Mahkemenin kararı yeterli incelemeye dayanmamaktadır. Muvazaa iddiasına dayanan sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü davalı alacaklıdadır. Davalı-alacaklı ...’nun kooperatif takip borçlusu diğer davalıya taşınmazı satmış olması, icra takibine konu bononun bu satış için düzenlenmiş olduğuna karine teşkil etmez. Davalı-alacaklı alacağının varlığını ve miktarını, takipten önce düzenlenmiş, birbirini teyit eden usulüne uygun delillerle ispatlamalıdır. Söz konusu hususlar gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
2) Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 01.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.