12. Ceza Dairesi 2020/11113 E. , 2021/1578 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Karar tarihi : 06/03/2019
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık ..."in 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179/2-3, 62, 50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Erzincan 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/03/2019 tarihli ve 2019/85 esas, 2019/235 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Her ne kadar sanık hakkında alkollü olarak araç kullandığı ve trafik kazasına neden olduğundan bahisle trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkumiyet kararı verilmiş ise de; benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 12/04/2016 tarihli, 2015/8185 esas, 2016/6105 karar sayılı ilâmında yer alan " Olaydan 1 saat sonra yapılan ölçümde 208 promil alkollü olduğu tespit edilen sanığın idaresindeki araç ile yaralamalı trafik kazasına sebebiyet verdiği ve sanık hakkında taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarına ilişkin ayrı ayrı fezleke düzenlendiğinin Alanya Cumhuriyet Polis Merkezi Amirliğinin 325 suç numaralı fezlekesinden anlaşılmasına göre; sanık hakkında taksirle yaralama suçuna ilişkin tanzim edilen soruşturma evrakı akıbetinin araştırılması, sanık hakkında dava açıldığının ve derdest olduğunun tespiti halinde, her iki dosyanın birleştirilmesi, mümkün olmadığında, söz konusu dosyanın iş bu dosya içine celbi sonrası, sanığın taksirle yaralama suçundan mahkumiyetine veya beraratine karar verilip verilmemesine göre hukuki durumunun buna göre tespit ve tayini yerine, eksik araştırma sonucu sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi," şeklindeki açıklamaları dikkate alındığında, sanık hakkında aynı olayla ilgili olarak Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığının 02/12/2019 tarihli iddianamesi ile kamu davası açıldığının ve Erzincan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/940 esas sayılı dosyasının derdest olduğunun anlaşılması karşısında, sanık hakkındaki somut olayla ilgili olarak açılmış olan Erzincan 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/03/2019 tarihli ve 2019/85 esas sayılı ve Erzincan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/940 esas sayılı iki dosyanın birleştirilmesi gerektiği, birleştirmenin mümkün olmaması halinde ise sanık hakkında bilinçli taksirle yaralama suçundan devam eden yargılamanın sonucuna göre sanığın mahkumiyetine veya beraatine karar verilip verilmemesine göre hukuki durumunun tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 20/10/2020 gün ve 94660652-105-24-12151-2020-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 01/03/2016 tarihli ve 2015/4097 esas, 2016/3289 sayılı kararında “…..Türk Ceza Kanununun "Trafik güvenliğini tehlikeye sokma" başlıklı 179/3. maddesinde alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayda ise bir kişinin yaralanmış olması sebebiyle zarar suçunun oluştuğu, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre; tehlikeli eylemin zarara yol açması halinde Kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu- tehlike suçu ölçütünün esas alınması suretiyle, taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu ahvalde, taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, ancak kovuşturma şartı olan şikâyetin gerçekleşmemesi ya da şikâyetten vazgeçme nedeni ile taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı ahvalde ise, sanığın Türk Ceza Kanununun 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılmasının gerektiği…..” şeklinde belirtildiği üzere, sanık hakkında 15/01/2019 tarihinde alkollü araç kullandığı sırada kaza yaparak ..."a çarpması neticesinde mağdurun nitelikli şekilde yaralanması olayıyla ilgili Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığınca farklı tarihlerde trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle yaralama suçlarından ayrı ayrı idianame düzenlenerek kamu davası açıldığı, taksirle yaralama suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda Erzincan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/12/2020 tarih ve 2019/940 Esas 2020/444 Karar sayılı kararı ile sanığın TCK"nın 89/1, 22/3, 89/3-d.maddeleri uyarınca mahkumiyetine karar verilerek kararın 02/02/2021 tarihinde kesinleştiğinin anlaşılması karşısında, aynı eylem nedeniyle bir de trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan sanığın aleyhine olacak şekilde hüküm kurulamayacağının gözetilmemesinde isabet görülmediğinden;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Erzincan 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/03/2019 tarih ve 2019/85 esas, 2019/235 karar sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309.maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 309/4-d.maddesindeki “Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.” şeklindeki düzenleme gereği bozma nedenine göre uygulama yapılarak, hükmün sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılmasına ilişkin 1-9 nolu bentlerinin hükümden çıkarılmasına, yerine "sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm verilmesine yer olmadığına" ilişkin fıkranın ilave edilmesine, hüküm fıkrasındaki diğer hususların aynen bırakılmasına, infazın ve müteakip işlemlerin mahallinde buna göre yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.