(Kapatılan)17. Ceza Dairesi 2020/13631 E. , 2020/7114 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
Hükümden önce 05/08/2017 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanun"un 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nun 291. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen ve Bölge Adliye Mahkemelerinin kararlarına karşı yedi gün olarak öngörülen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği; ancak Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtaydan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Yasa"nın 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK"nun 305 ila 326. maddelerinin uygulanması gerektiği ve 1412 sayılı CMUK"nun 310. maddesi uyarınca da temyiz süresinin bir hafta olduğu gözetilmeden, suça sürüklenen çocuğa tefhim edilen kararda temyiz süresinin 15 gün olduğu belirtilmek suretiyle yanıltıcı ifade kullanılmış olması, kanun yoluna ilişkin süreler konusunda 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanun"unda ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun"unda farklı düzenlemelere yer verilmesi, 7035 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten sonra temyiz süresi konusunda tereddütler oluşması ve ilk derece mahkemelerince yanıltıcı ifadeler kullanılmasının, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13/10/2015 tarihli, 2015/11-120 Esas ve 2015/313 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, avukatlar da dahil olmak üzere başvurucuların kanun yolunda yanılmalarına sebep olduğu gibi, Anayasa Mahkemesinin 09/06/2016 tarihli (Başvuru Numarası: 2014/4987) ve 22/09/2016 tarihli (Başvuru Numarası: 2014/1382) kararlarına göre de bu durumun adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlali niteliğinde bulunması nedenleriyle, suça sürüklenen çocuğun temyiz isteminin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Suç tarihi itibarıyla 15-18 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nun 116/4, 1119/1-c maddelerinde tanımlanan gece vakti işlenen konut dokunulmazlığının ihlali suçunun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasa"nın 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddelerinde öngörülen 15 yıl kesintili zamanaşımının, suça sürüklenen çocuk hakkında mahkemece verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 13.02.2012 tarihi ile yeniden suç işlediği tarih olan 17.01.2013 arasındaki 11 ay 4 günlük durma süresi eklendiğinde de suç tarihi olan 24.02.2010 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunmaması sebebiyle tebliğnamede düşme isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;,
1-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerde,5237 sayılı TCK"nun 50/3. maddesi uyarınca, fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış olan ve adli sicil kaydına göre suç tarihi itibari ile engel hükümlülüğü bulunmayan suça sürüklenen çocuğun mahkûm edildiği kısa süreli hapis cezalarının, aynı Kanun"un 50/1. maddesinde yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi,
2-Müşteki ... ve ...’ün hırsızlık konusu bisikletlerin aynı bahçede bulunmasından dolayı, suça sürüklenen çocuğun bisikletleri farklı müştekilere ait olduğunu bilebilecek durumda olmadığı anlaşılmakla; eyleminin tek bir konut dokunulmazlığının ihlali suçunun oluşturduğu gözetilmeden, suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nun 43. maddesi uygulanmak suretiyle fazla ceza tayini,
3-Suça sürüklenen çocuğun birden fazla kişi ile müşteki ... ve ...’e karşı konut dokunulmazlığını ihlal etmesi karşısında; hakkında TCK"nun 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
4-Suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümde CMUK’nun 326/son gereğince kazanılmış hakkının ceza miktarı, ilk hükümde suça sürüklenen çocuk hakkında ayrı ayrı hükmedilen 4.000-TL adli para cezası olduğundan dolayı, suça sürüklenen çocuk hakkında 5.000-TL adli para cezasına hükmedilebilmesi gerekirken eksik ceza tayini,
Kabule göre de;
5-Suça sürüklenen çocuk hakkında CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakka konu olan cezanın 4.000-TL adli para cezası olduğu ve infazın bu miktar üzerinden yapılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, suça sürüklenen çocuğun 4.000-TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ...’nın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun kazanılmış haklarının gözetilmesine, 07.09.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.