19. Hukuk Dairesi 2018/123 E. , 2019/3151 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı ve dava dışı ... tarafından kurulduğunu, davalı ile ... arasında 08/03/2011 tarihli hisse devir protokolü imzalanarak davalı hisselerinin dava dışı ..."ya devrinin kararlaştırıldığını prosedürün tamamlanmaması sebebiyle devrin gerçekleşmediğini, daha sonra dava dışı ..."nın şirketteki tüm hisselerini davalıya devrettiğini ancak resmi devir yapılmayıp ..."nın hissedar görünmeye devam ettiğini, sözleşme kapsamında şirketin tüm borçlarının davalı tarafından ödenmesinin kararlaştırıldığını, davalının sözleşmeye uymayarak mevcut borçları ödemediği gibi usulsüz işlemlerle şirketi borçlandırdığını, sahte faturalar düzenleyerek şirket mallarını sattığını, davalının müvekkili hakkında başlattığı takibin yasal dayanağı bulunmadığını ileri sürerek, ... 16.İcra Müdürlüğü"nün 2012/17503 Esas sayılı dosyası nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ve davalı hakkında %20"den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, dava dışı ... ve ..."nin borç içindeki şirketi kendisine devrederek sorumluluktan kurtulmaya çalıştıklarını, bu kişilerce dolandırıldığını, şirket borçlarını ödemesi nedeniyle takip başlattığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında yapılmış olan 08/03/2011 tarihli ve 20/10/2011 tarihli hisse devir sözleşmelerinin ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmemiş olması sebebiyle devrin geçerli olmadığı, geçersiz sözleşmelerden taraflar aleyhine borç doğmayacağından, davacının takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığı kanaatine varıldığı gerekçeleriyle davanın kabulüne, davacı şirketin ... 16.İcra Müdürlüğü"nün 2012/17503 Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hükmün davalı asil tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 2016/3489 E., 2017/1500 K. sayılı ve 27/02/2017 tarihli bozma ilamında; ""Davaya konu icra takibinde 4 adet EFT ile yapılan ödeme belgesine dayanılmıştır. Davalı takibe dayanak yapılan ödemelerin davacı şirketin borçları nedeniyle olduğunu savunmuş, davacı ise davalının davacı şirket borçlarını ödediği yolundaki savunmasının doğru olmadığını belirtmiştir. Bu durumda somut olay bakımından ispat külfeti davalıda olup, davalı takibe dayanak yaptığı EFT belgelerindeki ödemelerin davacı şirket borcuna yönelik olduğu savunmasını yazılı delillerle kanıtlamakla yükümlüdür. Bu durumda mahkemece EFT ödemelerinin yapıldığı banka hesaplarının kime ait olduğu hususları da araştırılarak bu ödemelerin ne amaçla yapıldığı, davacı şirket borçlarının ödenmesi amacıyla yapılıp yapılmadığı hususları üzerine yeterince araştırma yapılarak, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. "" denilmek suretiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, dosyanın 03/07/2017 tarihi itibariyle işlemden kaldırıldığı, aradan geçen süre zarfında davanın yenilenmemiş olması gerekçesiyle davanın HMK.nun 150.maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK."nın 150/1. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilebilmesi için tarafların usulüne uygun şekilde davet edilmiş olmaları ve buna rağmen duruşmaya gelmemeleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirmeleri gerekir.
Somut olayda mahkemece 22/05/2017 tarihli celse de davacı vekilinin mazeretini kabul ederek duruşma gün ve saatinin UYAP’tan öğrenmesine şeklinde ara karar tesis edilmiştir.6100 sayılı HMK"nın uygulama alanını, adli yargı ilk derece hukuk mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinde tutulacak kayıtlar ile yazı işleri hizmetlerinin yürütülmesi ve bu işlemlerde UYAP"ın kullanılmasına dair usul ve esasları düzenlemek amacıyla çıkartılan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 52. maddesi gereğince tebligat işlemleri 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile Tebligat Kanunu uyarınca çıkarılan yönetmeliklere göre fiziki ya da elektronik ortamda yapılacaktır. Elektronik tebligat usulünün düzenlendiği Tebligat Kanunu"nun 7/A maddesindeki düzenleme ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği hükümleri de dahil olmak üzere, Tebligat Kanunu ve çıkarılan Tebligat yönetmeliği hükümleri incelendiğinde; duruşma gününün UYAP"tan öğrenilmesi usulünün uygulanabileceğine yönelik bir düzenlemeye de yer verilmediği görülmektedir. Bu nedenle olayda davanın açılmamış sayılması koşullarının gerçekleştiğinden söz edilemeyeceğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 14/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.