21. Hukuk Dairesi 2017/2454 E. , 2019/1114 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle 148.833.92 TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davacı vekilince duruşmasız, davalılardan ...İnşa San.Tic.A.Ş. .le ... Kılavuzluk Ve Römorkaj Hiz.İnş. San.Tic.A.Ş. vekillerince de duruşmalı olarak istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 19/02/2019 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılardan ... İnşa San.Tic.A.Ş. ile ...Kılavuzluk Ve Römorkaj Hiz.İnş. San.Tic.A.Ş. vekili Avukat ... ile davacılar vekili Avukat ... geldiler. Diğer davalı adına kims gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlerle, temyiz kapsam ve nedenlerine göre, davacılar vekili ile davalı ... İnşa San Tic. AŞ. ve Davalı... Kılavuzluk Römorkaj Hiz. İnş. Tic. A.Ş.vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2- Dava sigortalının iş kazasından vefatı nedeniyle eşi ile anne, babası ve kardeşlerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacı eş lehine 80.833,92 TL maddi ve 40.000,00 TL manevi, davacı anne ve babanın her biri lehine 10.000,00 TL ve davacı kardeşlerin her biri lehine 4.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 28/10/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Dosya kapsamına göre sigortalının 28/10/2009 günü davalı ... Gemi İnş.San.Tic.Ltd.Şti nin çalışanı olarak diğer davalı ... İnş.Tic.A.Ş’ne ait tersanede Davalı ...Kılavuzluk Römorkaj Hiz. İnş. Tic. A.Ş. tarafından inşa edilmekte olan kimyasal tanker gemisinin taşlama işini yapmak üzere çıktığı iskelede bastığı ızgaranın yerinden oynaması ile dengesini kaybettiği, aşağıya düşerek yaralandığı, kaldırıldığı hastanede tedavisi devam ederken 03.01.2010 tarihinde vefat ettiği, iş kazasının gerçekleşmesinde Davalı ... Şirketinin %30, Davalı ...Şirketinin %30 Davalı ... Şirketinin %30 oranında ve kazalı sigortalının %10 oranında kusurunun olduğunun kabul edildiği, Davalı ... Şirketi tarafından dava harici ... Sigorta Şirketine yaptırılan Gruo Ferdi Kaza Sigortası kapsamında 18/08/2010 tarihinde sigorta şirketi tarafından ibraname alınmak suretiyle sigortalı varisleri olarak davacı eşe 50.000,00 TL davacı anne ve babaya ayrı ayrı 25.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL ödemede bulunduğu, hükme esas hesap raporunda davacı eşin maddi tazminat alacağından sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin tenzil edilmediği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, davalı işverenin yaptırmış olduğu grup ferdi kaza sigorta poliçesi nedeniyle ödenen tutarın hesaplanan maddi tazminat miktarlarından tenzil edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.Davanın bu yönüyle yasal dayanağını, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununu oluşturmaktadır. Kanunun 55. maddesinde, “ Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez.”hükmüne yer verilmiştir.Primlerin işveren tarafından ödenmesi halinde, işverenin, grup ferdi kaza sigortasını, iş yerinde meydana gelebilecek ölüm, geçici ve sürekli işgöremezlik sonuçlarını doğuran olaylardan dolayı ödemek zorunda kalabileceği maddi ve manevi tazminat tutarlarını poliçede belirtilen miktar ve süre zarfında teminat altına alma amacıyla yaptırdığı, giderek bu tür poliçe nedeniyle sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin de ifaya yönelik olduğu kabul edilmelidir.O halde mahkemece yapılacak iş, davacı eşe sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin yapıldığı tarihteki veriler esas alınarak davacı eşin gerçek zararını saptamak, davacı eşe yapılan ödemenin gerçek zararını hangi oranda karşıladığını belirlemek, usuli kazanılmış hak çerçevesinde hükme esas alınan bilirkişi hesap raporunda tespit edilen maddi zarar tutarlarından bu oranda indirim yapmak, daha sonra kalan miktara hükmetmek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
3- Manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının inclenmesinde, bilindiği üzere gerek mülga 818 sayılı B.K."nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı T.B.K’nun 56. maddesi hükmüne göre Hakim, ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir. Hakimin manevi zarar adı ile ölenin yakınlarına verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin Duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de; hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370) Bu ilkeler gözetildiğinde, davacı kardeşler lehine takdir edilen manevi tazminat miktarı yerindedir. Ancak davacı eş lehine takdir edilen 40.000,00 TL manevi tazminat ile anne ve baba lehine takdir edilen 10.000,00 TL manevi tazminatın az olduğu açıktır. Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan, yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde, davacılar vekili ile davalılardan ...İnşa San Tic. AŞ. ve Davalı ... Kılavuzluk Römorkaj Hiz. İnş. Tic. A.Ş.vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA,Davacılar ile temyiz eden davalılar yararına takdir edilen 2.037,00TL duruşma Avukatlık parasının karşılıklı olarak birbirlerine yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 19/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.