16. Hukuk Dairesi 2016/14811 E. , 2016/9302 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu Karşıyaka Köyü çalışma alanında bulunan 365 ada 4 parsel sayılı 90.100 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle tarla vasfıyla 25.12.1989 tarihinde Hazine adına tespit ve askı ilan süresi bitiminde 5.3.1991 tarihinde tapuya tescil edilmiştir. Kadastro tutanağı düzenlenmeden önce davacı Esat İnevi tarafından davalılar aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan elatmanın önlenmesi ve tapu iptali - tescil davası, davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Davacı ..., Kadastro Mahkemesinin 1993/94 Esas sayılı dava dosyasına sunduğu 2.12.1997 havale tarihli dava dilekçesi ile çekişmeli taşınmazı, davacı Esat İnevi"den 1.7.1996 tarihinde satın aldığı iddiasına dayanarak davaya katılmıştır. Kadastro Mahkemesince, tespitten sonraki nedene dayandığı gerekçesiyle davacı ..."un davası hakkında verilen görevsizlik kararı kesinleşerek dosya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş, Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın HMK"nın 150/6. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitinden sonraki hukuki nedene dayanmaktadır. Somut olayda, davacının bayii olduğunu iddia ettiği Esat İnevi ile arkadaşları tarafından kadastro tespitinden önce 13.10.1989 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada, bayii Esat İnevi çekişmeli taşınmazın murisi olan Rüstem İnevi"den kaldığı ve kazandırıcı zamanaşımı ile zilyet olduğu iddiasıyla dava açmış, yargılama devam ederken 1989 tarihinde yapılan kadastro sonucunda çekişme konusu taşınmaz 365 ada 4 parsel numarası altında tespit edilmiş ve dava, çekişmeli taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlenmesi nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Davacı ... 2.12.1997 tarihli dilekçesi ile Kadastro Mahkemesinde davalı olan taşınmazı, o dosya davacısı Esat İnevi"den haricen satın aldığı iddiasına dayanarak asli müdahale talebinde bulunmuştur. Çekişmeli taşınmazın kadastro tespiti sırasında Asliye Hukuk Mahkemesinde davalı olması nedeniyle tespit tutanaklarının malik haneleri boş bırakılması gerekirken Hazine adına tespit edilmiş ise de, malik hanesi hukuken boş hükmünde olup malik hanesinin sehven doldurulması hukukça değer taşımaz. Bu durumda, 3402 sayılı Kanunu"nun 30. maddesi gereğince re"sen araştırma kuralının geçerli olacağı kuşkusuzdur. Eldeki davada, tespitten önce genel mahkemede dava açan Esat İnevi"den satın alındığı iddiasına dayanıldığına göre; uyuşmazlığın çözümü için 3402 sayılı Kanun"un 30. maddesi uyarınca Kadastro Mahkemesince gerçek hak sahibi re"sen belirlendikten davacı ..."un davasının görülecek olduğu kuşkusuzdur. O halde daha evvel aktarılan dava dosyasının sonucunun beklenilmesi gerekirken; Kadastro Mahkemesine aktarılmadan evvel davacının bayii olan Esat İnevi"nin davayı takip etmemesi sonucu 26.6.1990, 5.6.1992, 6.11.1992 ve 2.4.1994 tarihlerinde 4 kez işlemden kaldırıldığı ve davacı ..."un da Esat İnevi"den satın almaya dayanması nedeniyle, bu işlemden kaldırma kararlarının davacı ..."i de bağlayacağı gerekçe gösterilerek açılmamış sayma kararı verilmiş olması isabetsizdir. Kaldı ki, anılan işlemden kaldırma kararlarının tümü; tutanak düzenlendikten sonra ve dolayısıyla Kadastro Mahkemesinin görevli olduğu tarihlerde verilen kararlar olup, mahkemece süresi içerisinde davanın Kadastro Mahkemesine devredilmemiş olmasının, davacı aleyhine değerlendirilmesi dahi isabetsizdir. Hal böyle olunca; mahkemece Esat İnevi tarafından ve Kadastro Mahkemesinde görülmekte olan davanın sonuçlanıp sonuçlanmadığı araştırılarak ve sonuçlanmadı ise sonucu beklenmeli, sonuçlandı ise anılan Kadastro Mahkemesi dosyası iş bu dosya arasına alınarak birlikte değerlendirilmeli; bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekmekte olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 22.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.