
Esas No: 2015/5670
Karar No: 2017/11501
Karar Tarihi: 11.12.2017
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/5670 Esas 2017/11501 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın, davacıların eş/babası ... idaresinde iken meydana gelen tek taraflı trafik kazasında ..."ün vefat ettiğini, müvekkillerinin destekten yoksun kaldıklarını belirterek, harca esas değeri 5.000 TL olarak göstermek suretiyle ve belirsiz alacak davası olduğu belirtilerek, belirlenecek maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş, bedel artırım dilekçesiyle taleplerini davacı eş ... için 132.616,97 TL., ... için 42.383,03 TL. olmak üzere toplamda 175.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davacıların üçüncü kişi sıfatına haiz olmaması sebebiyle tazminat talep haklarının bulunmadığını, araç sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile, davacı ... için 132.616,97 TL. ve davacı ... için 42.383,03 TL. olmak üzere toplam 175.000,00 TL.nin davalı sigorta şirketinin poliçe limitiyle sorumlu olması koşuluyla davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava dilekçesinde faiz talebinde bulunulduğu ancak artırım dilekçesinde faiz talebinde bulunulmadığı dikkate alınarak 5.000,00 TL için dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
1-Dosya içerisindeki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı sigorta şirketi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Mahkemece, ıslah talebi ile ıslah ile artırılan miktar yönünden faiz istenilmediği gerekçesi ile bu miktar yönünden faiz
talebinin reddine karar verilmiş ise de; dava dilekçesinde faiz talep edildiği hususu gözetilerek hükmedilen tazminatın tümüne talep gibi dava tarihinden itibaren faiz uygulanmaması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiş ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK"nun geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi vekilinin tüm itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün 1. bendinin tamamen silinerek, hüküm fıkrasından tamamen çıkartılmasına, yerine “1- Davanın kabulü ile, davacı anne için 132.616,97-TL ve davacı çocuk için 42.383,03-TL olmak üzere toplam 175.000,00-TL"nin davalı sigorta şirketinin poliçe limitiyle sorumlu olması koşuluyla ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ibarelerinin yazılmasına hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 11.926,30 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 11.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.