11. Hukuk Dairesi 2014/14413 E. , 2015/128 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada..... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/12/2013 tarih ve 2012/216-2013/260 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ..... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin... ibaresini 1983 yılından bu yana birleşmeyle davacı şirkete dahil olan şirketler aracılığıyla ticaret unvanının ayırt edici ilavesi olarak kullandığını ve fiili kullanımla öncelik hakkı elde ettiğini, ayrıca 2009/04193 sayılı ve ....”, 109654 sayılı ve "....." ibareli markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki ....+şekil” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı.....’ye başvuruda bulunduğunu, 2010/26800 kod numarasını alan başvurudan 2009/04193 sayılı markaları sebep gösterilerek, KHK"nın 7/1-b bendi uyarınca 07 ve 20. sınıflardaki bir kısım emtianın çıkartıldığını, bu haliyle Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itirazın kısmen reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak....arafından reddedildiğini, ancak davalı başvurusunun müvekkiline ait marka ile iltibas yaratacak derecede benzer olduğunu, başvurunun tescili halinde davalının müvekkillerine ait markanın tanınmışlığından haksız yarar elde edeceğini, bu nedenle dava konusu kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek,.........Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu"nun 2012-M-2381 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ......... vekili, başvuru markası ile davacıya ait markanın farklı mal ve hizmetleri kapsadığını, ayrıca başvuru sahibi davalının işaret üzerinde öncelik hakkının bulunduğunun itiraza mesnet 2009/4193 sayılı marka başvurusuna ilişkin 2010-M-2633 sayılı ..... kararı ile bu hususun tespit edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, tescili talep edilen ....” markasını 1983 yılından itibaren kesintisiz olarak kullandığını, ayrıca davacının iddialarının aksine, davacıya ait markadan farklı olduğunu, karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirket başvurusu ....+şekil” ibaresinden oluşurken, davacının itiraza dayanak markaları ....+şekil” ve "....." ibarelerinden oluştuğu, taraf markaları benzer olmasına karşın, markaların kapsadığı mal ve hizmetlerin benzer olmadığı, bu nedenle 556 sayılı KHK m. 8/1-b anlamında markalar arasında iltibas riski bulunmadığı ayrıca taraflar arasında görülen davada daha önce verilip kesinleşmiş ........."nin 2010/289 esas, 2011/387 karar sayılı kesinleşen ilamı ile,..... ibaresi üzerinde, dava konusu olan 07/01, 07/02; 17/01, 17/02, 17/03; 20/07, 20/08 sınıftaki mallar ve mağazacılık hizmetlerini içeren 35/06 sınıf ve alt grupta bulunan hizmetler için davalının önceye dayalı kullanım hakkı bulunduğunun tespit edildiği, bu haliyle davalının marka başvurusunda bulunurken kötü niyetli olmadığı ve son olarak, davacının markasının tanınmış marka olduğuna dair iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 12/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.