16. Hukuk Dairesi 2016/8676 E. , 2016/9293 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Alatay Köyü çalışma alanında bulunan 102 ada 10 parsel sayılı 2.997,57 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, çekişme konusu taşınmaz bakımından davalı lehine zilyetlikle iktisap şartlarının oluşmadığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 102 ada 10 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde belirtilen şartların davalı yararına gerçekleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan inceleme, uygulama ve araştırma hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dosya arasında bulunan fen bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmaz (A) ve (B) olarak iki kısım altında; (B) ile gösterilen 2.729,73 metrekarelik bölüm yonca bitkisi ekili kısım; (A) ile gösterilen 267,84 metrekarelik kısım ise eski yonca bitkisi ekili kısım olarak değerlendirilmiştir. Zirai bilirkişi raporunda ise (A) ve (B) ile gösterilen bu bölümler üzerinde ayrı bir değerlendirme yapılmaksızın 8-9 yıllık yonca bitkisi ekili olup tarla vasfında olduğu ve devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olmadığı yönünde görüş bildirilmiş ise de anılan rapora ekli olan “102 ada 10 nolu parselin doğu sınırındaki tepelik taşlık bölge” şeklindeki fotoğrafın çekişmeli 102 ada 10 nolu parsele mi; yoksa komşusu durumunda bulunan ve Hazine adına taşlık vasfıyla tespit ve tescil edilen 102 ada 101 parsele mi dahil olduğu anlaşılamadığı gibi keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile mahkeme gözleminden de bu durum tespit edilememektedir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. O halde sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için; tespit tarihine en yakın tarihli ve tespit gününden önce çekilmiş uydu fotoğrafları temin edilerek, taşınmaz başında fen ve ziraat bilirkişi ile üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıklarının katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, ilk kez hangi tarihte kullanılmaya başlandığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından ne şekilde kullanıla geldiği hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; fen bilirkişiden taşınmazın sınırları içerisinde taşlık bir alanın bulunup bulunmadığı; var ise bu alan ile bu alan dışında kalan alanların ayrı ayrı tespit edilerek keşfi izlemeye elverişli harita ve rapor düzenlemesi ve uydu fotoğrafı üzerinde işaretlenmesi istenmeli; ziraatçi bilirkişiden taşınmazın öncesinin ve hali hazır durumunun ne olduğu, içerisindeki kayalık, taşlık ve benzeri yapıda alanların bulunup bulunmadığı; taşınmazın tamanının tarımsal amaçlı kullanılıp kullanılmadığı; ekilmeyen bölümler ile ekilen bölümlerin nereler olduğu, toprak yapısı, bitki örtüsü ve niteliği hususlarında bilimsel verilerle desteklenmiş, denetime elverişli rapor düzenlenmesi ve çekişmeli taşınmazın farklı yön ve açılardan fotoğrafları çektirilerek rapora eklemesi istenerek; 20.8.2014 tarihli zirai bilirkişi raporunda bahsi geçen fotoğrafın çekişmeli 102 ada 10 parselin doğu hududundaki bir bölüme mi, yoksa komşusu olan ve dava dışı 102 ada 101 parsele mi ait olduğu belirlenmeye çalışılmalı; mahkemece özellikle taşınmazın sınırları içerisinde taşlık alan bulunup bulunmadığına ilişkin gözlem keşif tutanağına geçirilmeli; keşifteki tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri, bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, tespite aykırı sonuca varılması halinde tutanak bilirkişileri de tanık sıfatıyla dinlenmeli ve bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapılmadan, eksik incelemeyle hüküm tesisi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 22.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.