Hırsızlık - konut dokunulmazlığını ihlal - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/17230 Esas 2016/10434 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/17230
Karar No: 2016/10434
Karar Tarihi: 10.10.2016

Hırsızlık - konut dokunulmazlığını ihlal - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/17230 Esas 2016/10434 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hüküm temyiz edilmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun içtihadına göre, nitelikli konut dokunulmazlığını bozma suçu, birden fazla kişi ile işlendiği durumlarda uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağından, suç tarihine göre konut dokunulmazlığının ihlali suçuna uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Dosyanın incelenmesi sonucunda, suçların sanıklar tarafından işlendiği kabul edilmiş ve diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir. Ancak, müştekilerin olay gecesi tam olarak saat kaçta uyudukları ve hırsızlığı saat kaçta fark ettikleri konusu netleştirilmemiştir. Bu nedenle, bu hususların sorulması, suçunu ikrar eden sanıklara müştekilere ait evlere saat kaçta ve güneş doğmadan ne kadar süre önce girdikleri hususlarının açıkça sorulması, eylemlerin tam olarak saat kaçta gerçekleştirildiğinin kesin olarak tespit edilmesi gerekmektedir. Ayrıca, sanıklara ek savunma hakkı verilmediği ve hak yoksunluğu koşullarının yanlış değerlendirildiği görülmüştür. Bu nedenlerle, hüküm kısmen bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 119, 116/4, 143, 142/1-b maddeleri; 5271 sayılı Ceza Muh
17. Ceza Dairesi         2015/17230 E.  ,  2016/10434 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun, Dairemizce de benimsenen 22.01.2013 tarih, 2012/1142 Esas ve 2013/17 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK"nın 119. maddesi kapsamında nitelikli konut dokunulmazlığını bozma suçunun, 5271 sayılı CMK"nın 253/1. fıkrası “b” bendi 3. nolu alt bendi kapsamı dışında bulunduğu, dolayısıyla suç tarihi dikkate alınarak konut dokunulmazlığının ihlali suçunun birden fazla kişi ile birlikte işlenmesi halinde uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı anlaşıldığından, tebliğnamede bu yönde bozma talep eden düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Müştekiler ... ve ... özetle, 2007 yılı Ağustos ayında tam olarak hatırlamadıkları bir tarihte gece vakti uyuduklarını, sabah kalktıklarında odada bulunan cep telefonlarının yerinde olmadığını gördüklerini beyan ettikleri, sanıkların savunmalarında suçlamaları kabul ettikleri ancak herhangi bir zaman diliminden bahsetmedikleri, UYAP kayıtlarına göre suç tarihinde güneşin saat 0537"de doğduğu, TCK nın 6/1-e maddesi uyarınca saat 04.37"den önceki zaman diliminin gece olarak kabulü gerektiğinin anlaşılması karşısında; eylemlerin saat 04.37"den önceki zaman diliminde gerçekleştirildiklerine ilişkin delillerin nelerden ibaret olduğunun karar yerinde tartışılıp açıklanmamış olması da dikkate alınarak, müştekilerden olay gecesi tam olarak saat kaçta uyudukları ve hırsızlığı tam olarak saat kaçta fark ettikleri hususlarının sorulması, suçunu ikrar eden sanıklara müştekilere ait evlere saat kaçta ve güneş doğmadan ne kadar süre önce girdikleri hususlarının açıkça sorulması, gerektiğinde temyiz dışı diğer sanıklar ... ve ... de aynı konuda dinlenilmeleri ve eylemlerin tam olarak saat kaçta gerçekleştirildiğinin kesin olarak tespit edilmesi ile elde edilecek sonuca göre sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 143 ve 116/4. maddesi uygulama koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması,
    2-... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 03.06.2008 tarih 2007/16431 sayılı iddianamesi ile sanıkların 15.08.2007 günü müştekiler ... ve .... ait telefonlarını çaldıklarından bahisle eylemlerine uyan TCK’nın 142/1-b, 143, 116/4 maddeleri uyarınca 1 kez cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, iddianamenin anlatım kısmında açıkça, sanıkların her iki müştekinin de cep telefonlarını çaldıklarının tarif edildiği anlaşılmakla, sanıklar hakkında TCK"nın 142/1-b, 143, 116/4 maddelerinin 2 kez uygulanması ihtimaline binaen CMK’nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınarak hüküm kurulması gerektiği halde ek savunma hakkı hatırlatılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
    3-Konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümde, sanıkların atılı birden fazla kişiyle birlikte gerçekleştirdiklerinin anlaşılması karşısında, sanıklara ek savunma hakkı tanınarak haklarında TCK"nın 119/1-c. maddesinin uygulanması gerekeceğinin değerlendirilmemesi,
    4-Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine, aynı maddenin diğer haklar ile a, b, d ve e bentlerindeki hak yoksunluğun ise infaz tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması, ayrıca T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ..."ın temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, ceza süresi bakımından 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış haklarının gözetilmesine, 10.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.