Esas No: 2018/1894
Karar No: 2022/4385
Karar Tarihi: 16.03.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/1894 Esas 2022/4385 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2018/1894 E. , 2022/4385 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Sahte fatura düzenleme ve kullanma, Defter, kayıt ve belgeleri gizleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
I- "2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme ve kullanma" suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığın savunmasında suçlamaları kabul etmediğini, işleri yürütmesi amacıyla ....’a vekâletname verdiğini, tüm işlerin o kişi tarafından yapıldığını savunması karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından;
A) Sahte fatura düzenleme suçları yönünden;
1- Faturaların sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını ve ....’a ait olduğunu söylemesi halinde; ismi bildirilen kişinin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılması, duruşmada çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması,
2- Tanığın da faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylemesi halinde sanık ve bu kişiden temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
3- Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
4- Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
5- Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
6- Gerektiğinde; faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; faturaları düzenleyene ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları kullanan mükelleflerin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoğu olup olmadığı da araştırılıp karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
B) Sahte fatura kullanma suçları yönünden;
1- Suçlara konu olan faturaları düzenleyen mükellefler hakkında düzenlenmiş vergi inceleme raporlarının ilgili vergi dairesinden getirtilmesi,
2- Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
3- Faturaları düzenleyen şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kime verdiklerinin, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların verilmesi konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
4- Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; faturaları düzenleyen mükelleflere ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin; sanığın şirketine ait yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi, daha sonra, faturaları düzenleyen mükellefler ile sanığın şirketine ait ticari defterler ve belgeler üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkumiyet hükümleri kurulması,
C) Kabule göre de;
1- “Sahte fatura kullanma” ve “sahte fatura düzenleme” suçları birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olup biri diğerinin unsuru olmadığı gibi her iki suçun birbirine dönüşmeyeceği de gözetilmeden, 2010 ve 2011 takvim yıllarında hem sahte fatura düzenleme hem de sahte fatura kullanma suçlarından ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, her takvim yılı için sahte fatura düzenleme ve kullanma denilmek suretiyle tek bir mahkumiyet hükmü kurulması,
2- Aynı takvim yılı içerisinde birden fazla sahte fatura düzenlemesi ya da farklı beyannamelerde sahte fatura kullanılması halinde sanık hakkında TCK’nin 43. madde hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi
3- 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
II- Defteri kayıt ve belgeleri gizleme suçundan kurulan hükümlere yönelik sanığın temyiz nedenlerinin incelenmesine gelince;
1- Konya Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığının 13.11.2012 ve 23.01.2013 tarihli yazılarına istinaden hakkında inceleme başlatılan sanıktan, 2011 takvim yıllarına ait defter ve belgelerin 21.11.2012 tarihli isteme yazısı ile 2010 takvim yılına ait defter ve belgelerin de 20.02.2013 tarihli isteme yazısı ile talep edildiğinin tespit edilmesi karşısında; aynı isteme yazısı ile birden fazla takvim yılına ait defter ve belgelerin incelenmek üzere ibrazının talep edilmesi halinde, tek bir “defter ve belge gizleme” suçunun oluşacağına ilişkin yerleşik uygulama ile 2010 ve 2011 takvim yıllarına ait defter belgelerin ibrazı talebini içerir yazıların birbirlerine yakın tarihli olması da dikkate alınarak, inceleme için talep edilen defter ve belgeleri aynı yazı ile talep etme olanağı varken birbirlerine yakın tarihli iki ayrı yazıyla istenmesinin nedenleri Vergi Dairesi Başkanlığından sorularak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, bu husus tespit edilmeden iki ayrı mahkumiyet hükmü kurulması,
2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, aleyhe temyiz olmadığından sanığın ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 16.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.