12. Ceza Dairesi 2019/7130 E. , 2021/1575 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanması ile TCK"nın 85/1, 62/1, 53/6, 63.maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Taksirle öldürme suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, TCK"nın 85/1, 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Germencik Asliye Ceza Mahkemesinin 09/04/2010 tarih ve 2008/162 E. 2010/214 K. sayılı kararının 28/05/2010 tarihinde kesinleşmesini müteakip sanığın denetim süresi içinde 12/09/2014 tarihinde TCK"nın 105/1.maddesinde tanımlanan cinsel taciz suçunu işlediği ve Germencik Asliye Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 03/03/2015 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Germencik Asliye Ceza Mahkemesinin 03/11/2015 tarih ve 2015/668 E. 2015/1116 K. sayılı kararını kapsayan dosya incelendi;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı, duruşmadan haberdar edilmediğine ilişikin ve sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.09.2018 tarihli ve 2015/4-1189 Esas, 2018/377 Karar sayılı ilamında ve benzer nitelikli kararlarında belirtilen; ""1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanununun, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca karar tarihi itibarıyla uygulanması gereken 326. maddesinin 4. fıkrası uyarınca aleyhe değiştirme yasağı münhasıran “cezalar” ile ilgili ve sınırlı olup fiilin nitelendirilmesinde ve suç adının belirlenmesinde geçerli değildir. Yargıtayca suç niteliğinde yanılgıya düşüldüğü saptandığında, aleyhe temyiz bulunmasa bile, cezanın tür ve miktarı yönünden kazanılmış hak saklı kalmak şartıyla hükmün bozulmasına karar verilmelidir. Zira Yargıtayca yol göstermek ve uygulamada birliği sağlamak amacıyla eleştiri ile yetinilerek aleyhe temyiz olmadığı vurgulanmak suretiyle hükmün onanması hâlinde, 5275 sayılı CGTİHK"nın 5. maddesi uyarınca mahkemece kesinleşen cezaya ilişkin hükmün, cezanın infazı için Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilecek olması, eleştirinin hükümde dikkate alınamaması ve infazının söz konusu olmaması nedenleriyle farklı sonuçlara sebebiyet verebilecektir. Aksinin kabulü, sanığın mahkûmiyeti ile zamanaşımı, süreli veya süresiz olarak bir kamu görevini üstlenmekten yoksun bırakılma, seçme ve seçilme hakkının kaybı gibi hak yoksunluklarının yanında, muhtemel bir genel veya özellikle de özel af hâllerinde eşitlik ilkesi ile hak ve adalet duygusuna da uygun düşmeyen sonuçlarla karşılaşmasına neden olabilecektir."" şeklindeki açıklamalardan anlaşılacağı üzere, Yargıtayca suç niteliğinde yanılgıya düşüldüğü saptanığında, sanık aleyhine temyiz bulunmasa dahi kazanılmış hak gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmelidir.
Tüm bu açıklamalar çerçevesinde yapılan incelemede; sanığın 2,33 promil alkollü olduğu halde idaresindeki araçla gece vakti aydınlatmanın olmadığı tek yönlü iki şeritli yolun sağ şeridinde seyir halinde iken, 2,98 promil alkollü olan ve kontrolsüzce kaplamaya giren yaya olan ölene sağ şerit içinde çarpması şeklinde meydana gelen olayda; dosya içeriğinden 2,33 promil alkollü olduğu halde araç kullanmak suretiyle olaya sebebiyet verdiği anlaşılan sanık hakkında bilinçli taksir koşullarının oluştuğunun ve bu nedenle sanığın cezasından TCK"nın 22/3. maddesi uyarınca arttırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi;
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı Kanunun 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA; aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına; 16/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.