16. Hukuk Dairesi 2015/4504 E. , 2016/9283 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı, .... çalışma alanında bulunan ve 1977 yılında kesinleşen kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle, 5.2.2010 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının davasının kabulü ile 14.06.2010 tarihli rapor ve krokisinde doğusu ve güneyi yol, kuzeyi demiryolu, batısı azmak deresi ile çevrili 802.93 metrekarelik tapulama harici yerin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili, davalı Köy Muhtarlığı, ... tarafından esasa ve yargılama giderine; ihbar olunan ... vekili tarafından ise vekalet ücretine yönelik olarak ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1- Hükmü temyiz eden ... dosyada İhbar olunan sıfatı ile yer almakta olup; tarafından usulünce açılmış bir dava ve müdahale talebi bulunmadığına göre vekalet ücretine yönelik bulunan temyiz inceleme isteminin REDDİNE,
2- Davalı Hazine ve....Başkanlığının temyiz istemlerine gelince; mahkemece davacı lehine Medeni Yasa"nın 713. maddesince aranılan koşulların gerçekleştiği gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava, TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz, 1977 yılında kesinleşen kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılmıştır. Tespit harici bırakma nedeni İlçe Kadastro Müdürlüğü"nden sorulmuş; Kadastro Müdürlüğü dava konusu yerin hangi gerekçe ile tespit harici bırakıldığının tespit edilemediğini bildirmiştir. Ancak taşınmaz başında yapılan 26.5.2010 tarihli keşifte alınan mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına göre ise yörede yapılan kadastro çalışmaları sırasında Çatalca-İnceğiz yolu olarak tespit harici bırakıldığı; tesis kadastrosundan sonra yol güzergahının değiştiği ve dava konusu yerin yol olarak kullanımının bırakıldığı beyan edilmiş ise de bu tarz uyuşmazlıklarda taşınmazın hangi tarihte ve hangi nedenle tespit dışı bırakıldığının anlaşılması için bu yere ait pafta getirtilerek üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle tapulama harici bırakıldığı tarih itibariyle niteliğinin kesin olarak belirlenmesi gerekirken bu hususta hükme esas alınan 14.6.2010 tarihli raporda açık bir değerlendirme yapılmadığı gibi anılan rapor krokisi incelendiğinde, bu krokiye göre taşınmazın keşif tarihi itibariyle de İnceğiz-Çatalca asfaltı içerisinde kalır şekilde rapor düzenlendiği anlaşılmaktadır. Mahkeme gerekçesinde, dava konusu yerin değil, doğu ve güneyinin yol olduğu belirtilmiş ise de bu kabulün hangi nedene dayandığı anlaşılamadığı gibi; dosya arasına gelen ... İmar ve Şehircilik Müdürlüğü"nün 30.11.2012 tarihli yazı cevabı ve ekli imar plan örneğine göre ise yol artığı olduğu ifade edilen bu taşınmazın 15.6.2009 tasdik tarihli 1/5000 ölçekli .... Nazım İmar planında yol alanında kalmakta olduğu belirtilmiştir. Davacı lehine taşınmaz edinme koşulları oluşup oluşmadığını belirlemenin en iyi yolu hava fotoğrafı uygulaması olduğu halde; mahkemece, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğraflarının getirtilerek zilyetlik durumu da denetlenmemiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için; hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Yasa uyarınca .... Belediye Başkanlığı da davaya dahil edilerek husumet yaygınlaştırılmalı; bundan sonra dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait 3 ayrı dönemde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı’ndan tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalı; çekişmeli taşınmazın kuzeyinde ...."ye ait taşınmaz da olduğu görülmekle, varsa ...."ye ait kamulaştırma evrakı istenerek dosya arasına konulmalı; taşınmazın hangi tarihte ve hangi nedenle tespit dışı bırakıldığının anlaşılması için bu yere ait kadastro paftası ile taşınmaza komşu parsel tutanakları ile varsa dayanakları istenerek dosya arasına alınmalı; bundan sonra 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve taşınmaz üzerinde bina niteliğinde muhdesat bulunduğundan inşaat mühendisi ile, taşınmazın batısında Azmak deresi bulunduğu anlaşılmakla jeolog bilirkişilerden oluşacak bilirkişi heyeti ile birlikte yapılacak keşifte, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılmalı, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları değerlendirilmeli, pafta getirtilerek üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle tapulama harici bırakıldığı tarih itibariyle niteliğinin kesin olarak belirlenmeli; pafta üzerinde yapılacak incelemede taşınmazın imar-ihyaya muhtaç yerlerden olduğunun anlaşılması halinde imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, taşınmazın yol olarak tespit dışı bırakıldığının anlaşılması halinde; yol olarak kullanımının terk edilip terk edilmediği; terk edilmiş ise hangi tarihte ve ne sebeple terkedildiği hususunda somut olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla ölçekleri eşitlenmek suretiyle uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu vasıtasıyla taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı, hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı ve tamamlandığı, imar-ihya tamamlanmış ise imar-ihyanın tamamlanıp ekonomik amaca uygun zilyetliğin başladığı tarihten imar planının onay tarihine kadar ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususları özellikle irdelenmeli, dava konusu taşınmazın batısında dere bulunmakla; taşınmazın dere yatağından elde edilmiş olup olmadığı ile toprak yapısı ve niteliğinin zilyetlikle iktisaba elverişli olup olmadığı yönünden jeolog bilirkişiden rapor alınmalı; dava konusu yerin güneyinde ve doğusunda bulunduğu mahkeme gerekçesinde belirtilen yolun, karayolu niteliğinde bulunduğunun anlaşılması halinde Karayolları İdaresi"nin davaya katılımı da sağlanmalı; bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme, araştırma ve uygulama ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Kabule göre de; davanın tescil davası olması nedeniyle davalılar yasal hasım durumunda bulunduğundan vekalet ücreti dahil yargılama giderinden sorumlu tutulamayacağı gözetilmeden davalılar aleyhine yargılama giderine hükmedilmesi dahi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ... ve .... Tüzel Kişiliği"ne ayrı ayrı iadesine, 22.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.