15. Ceza Dairesi Esas No: 2018/2656 Karar No: 2018/1909 Karar Tarihi: 21.03.2018
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/2656 Esas 2018/1909 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2018/2656 E. , 2018/1909 K.
"İçtihat Metni"
Mala zarar verme, konut dokunulmazlığını ihlal etme, kişilerin huzur ve sükununu bozma ve tehdit suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29/05/2017 tarihli ve 2017/55979 soruşturma, 2017/51487 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin İstanbul Anadolu 4. Sulh Ceza Hakimliğinin 20/06/2017 tarihli ve 2017/3163 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 07/03/2018 gün ve 94660652-105-34-12454-2017 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13/03/2018 gün ve 2018/20740 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu. Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; 5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, Cumhuriyet savcısı tarafından müştekilerin soruşturma kapsamında alınan ifadelerinde geçen iddialara yönelik herhangi bir araştırma yapılmaksızın, mala zarar verme suçuna konu aracın sahibinin ifadesine başvurulmaksızın, dosyasında mevcut hasarlı araç fotoğraflarını, olay yeri görgü tespit tutanağı ve varsa olay yerini gösterir kamera kayıtları ile birlikte değerlendirmeksizin, olay hakkında görgü ve bilgisi olan kişilerin tanık sıfatıyla dinlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmakla; anılan karar karşı yapılan itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Kanun yararına bozma talebinin mala zarar verme, konut dokunulmazığını ihlal etme, kişilerin huzur ve sukununu bozma ve tehdit suçlarına ilişkin olması ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 14. maddesi uyarınca, 27.01.2017 gün ve 29961 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun işbölümüne ilişkin 20.01.2017 tarih ve 2017/1 sayılı kararı ile Yargıtay Ceza Daireleri iş bölümü ortak hükümlerinin 4. maddesi gereğince, kanun yararına bozma istemini inceleme görevinin Yargıtay’ın 8. Ceza Dairesi’ne ait olduğu anlaşıldığından, Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın ilgili daireye TEVDİİNE, 21.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.