23. Hukuk Dairesi 2011/2977 E. , 2012/559 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif genel kurul kararının iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan gelen olmadığından incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalı kooperatifin normal ve dubleks olmak üzere iki tip konut inşa ettiğini, müvekkillerinin dubleks konutlarla ilgili ortak statüsünde bulunduklarını, 25.04.2004 tarihli genel kurul toplantısında normal daire ile dubleks daireler arasındaki inşaat maliyet oranları gözetilmeksizin normal daire üyeliklerinin çoğunluğuna dayanılarak azınlıkta kalan dubleks daire üyelikleri için 720.000,00 TL, normal daireler için ise 400.000,00 TL aidat alınmasına karar verildiğini, oysa normal daireler ile dubleks daireler arasında % 30’luk inşaat maliyeti farkı olduğunu ileri sürerek, genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep ve etmiştir.
Davalı vekili, genel kurula katılmayan veya katılıp da muhalefet şerhi koymayan bir kısım davacıların dava hakkı bulunmadığını, ayrıca zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından ayrı ayrı dava harcı yatırılması gerektiğini, aidatların kooperatifin kuruluşundan itibaren her yıl belli oranlar dahilinde artırıldığını ve önceki uygulamalardan farklı bir aidat belirlemesine gidilmediğini, şerefiye paylarının da her iki konut tipi için kendi içinde değerlendirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesince,mahkemece alınan bilirkişi raporu ile dava tarihindeki inşaat maliyet tutarları arasındaki orana göre dubleksler için öngörülen aidat tutarının fazla olduğu belirtilmiş ise de, genel kurulda alınan kararın ait olduğu bilanço dönemi içinde yapılacak harcamalar dikkate alınarak belirlenmesinin hakkaniyet ve eşitlik ilkesine uygun olacağı, mahkemece uzman bilirkişiden rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği halde yapılmış işler baz alınarak genel kurulda belirlenen aidatın yüksek olduğundan iptal kararı verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuş, mahalli mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda uzman olan bilirkişi heyetinden alınan rapor doğrultusunda davanın kabulü ile genel kurulda dubleks dairelerinin aidatlarının 720.000,00 TL olarak belirlenmesi kararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine ve özellikle 12.02.2005 tarihli genel kurul kararının aynı konuda düzenleme getiren maddesinin benzer gerekçelerle iptal edilmiş olmasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 31.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.