17. Hukuk Dairesi 2015/4122 E. , 2017/11474 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 05.12.2017 Salı günü taraflar adına gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracı sevk ve idare eden davacıların eşi/ babası ..."ın karıştığı kazada öldüğünü, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldığını, davalıya ödeme için başvurulmuş ise de ödeme yapılmadığını belirterek belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada şimdilik 1.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 30.09.2014 tarihli artırım dilekçesiyle, toplam taleplerini 150.000,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davaya konu edilen alacağın zamanaşımına uğradığını, kazada davacılar desteği tam kusurlu olduğundan davacıların tazminat talep hakkı bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla poliçe limiti ile sınırlı olarak zarardan sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile davacı ... için 126.051,60 TL. ve ... için 23.948,39 TL. olmak üzere toplam 150.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt (02.03.2013) tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; özellikle, davacıların talebinin doğrudan kendileri üzerinde doğan destekten yoksunluk zararına ilişkin olması, bu zararın oluşumundaki desteğin kusurunun davacılara yansıtılamayacağı, sürücü desteğin tam kusurlu olmasının, onun desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine ilişkin HGK"nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411 Karar, HGK"nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 Esas- 2012/92 Karar, HGK"nun 16.1.2013 gün ve 2012/17-1491 Esas- 2013/74 Karar sayılı ilamları uyarınca, davalının tazminattan sorumluluğuna hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; HGK"nun 10.10.2001 gün 2001/19-652 E, 2001/705 K. sayılı ilamı- HGK"nun 05.06.2015 gün 2014/17-2198 E, 2015/1495 K. sayılı ilamı- HGK"nun 16.09.2015 gün, 2014/17-116 E, 2015/1771 K. sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere, ölenin tam kusuruyla sebep olduğu kaza yönünden de ceza zamanaşımının uygulanabilecek olmasına; Dairemiz"in yerleşik uygulamalarına uygun biçimde tazminatın hesaplandığı bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında ve tazminatın tamamı için davalının temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davacılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, ve aşağıda dökümü yazılı 7.684,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 11/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.