Esas No: 2018/2130
Karar No: 2022/4400
Karar Tarihi: 16.03.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/2130 Esas 2022/4400 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2018/2130 E. , 2022/4400 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
A) “2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığa yüklenen “2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
B) “2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.11.2018 tarihli 2018/427 Esas ve 2018/517 Karar sayılı ilamı ile sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarında suça konu faturaların, 213 sayılı VUK‘nin 230. maddesine göre yalnızca unsurlarının tespiti amacıyla incelenmesinde zorunluluk bulunmadığının anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki bu yönde bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Sanık hakkında “2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme“ suçlarından açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, ortak iş yapacakları ... isimli şahsa vekaletname verdiğini ancak bütçesi elvermediği için fiilen işe başlayamadıklarını, şahsın ne yaptığını bilmediğini, sahte faturalarla ilgisinin bulunmadığını savunması, iş yeri sahibi Mustafa Han’ın vergi müfettişine verdiği 02.01.2012 tarihli ifadesinde, iş yerini 2008 yılı Şubat ayında ...’e kiraladığını, sanığı Şubat ayının başında ....’in yanında bir kaç kez mal taşırken gördüğünü, sonra hiç görmediğini, .....’in 4 ay kadar ayakkabı imalatı yaptıktan sonra eşyalarını alıp ortadan kaybolduğunu beyan etmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1)Sahte fatura düzenleme suçunda suç tarihinin en son düzenlenen fatura tarihi olması, 2010 ve 2011 takvim yıllarında KDV beyannamesi verilmemesi, vergi suçu raporu ve ekindeki vergi tekniği raporlarında, Ba-Bs form analizi sonucuna göre 2010 takvim yılında düzenlediği bildirilen 20 adet, 2011 takvim yılında düzenlediği bildirilen 57 adet faturaya ilişkin ayrıntılı bilgilerin bulunmadığının anlaşılması, zamanaşımı hükümlerinin uygulanma ihtimali yönünden suç tarihinin duraksamaya yer vermeyecek biçimde tespiti gerekmesi karşısında; 2010 ve 2011 takvim yıllarında düzenlenen faturaların ilgili vergi dairesi müdürlüğünden ve kullanan mükelleflerden araştırılarak temin edilmesi,
2)Suça konu faturaların sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını beyan etmesi halinde, iş yeri sahibi .... ve beyanında adı geçen ... ile sanığın savunmasında adı geçen ..... isimli şahısların açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak dinlenmeleri,
3)... ve ... isimli şahıslara duruşmada CMK’nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması,
4)... ve ...’ın da faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söylemeleri halinde sanık ile bu kişilerin temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
5)Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ya da adı geçenlere ait olmadığının anlaşılması halinde ise;faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanığın bir iştiraki bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükümleri kurulması yasaya aykırı,
6)Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 16.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.