Hırsızlık - konut dokunulmazlığını bozma - suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/17036 Esas 2016/10404 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/17036
Karar No: 2016/10404
Karar Tarihi: 10.10.2016

Hırsızlık - konut dokunulmazlığını bozma - suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/17036 Esas 2016/10404 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanıkların hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma ve suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçlarından mahkum edildiği belirtiliyor. Ancak, sanıkların cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksun bırakılmaları gerektiği ve sanık ... için zorunlu müdafi görevlendirildiği için müdafa tarafından ödenen avukatlık ücretinin sanığa yargılama gideri olarak yükletilmemesi gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca, yargılama masrafları ve vekalet ücreti konularında da düşünülmemiş hususlar olduğu ancak diğer nedenlerle hükümlerin doğru olduğu ifade ediliyor. Kararda, TCK'nın 53/1-a, 53/1-b, 53/1-c, 53/1-d, 53/1-e, ve 53/2. maddelerine, 116/1. maddesi yerine aynı Yasa'nın 142/1-b maddesi, 119/1-c maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c maddesi de belirtiliyor.
17. Ceza Dairesi         2015/17036 E.  ,  2016/10404 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Sanıklar ... ve ..."un konut dokunulmazlığının ihlali suçu için kurulan hükümde 5237 sayılı TCK"nın 116/1. maddesi yerine aynı Yasa"nın 142/1-b maddesi olarak yazılması, yerinde düzeltilebilir yazım yanlışı olduğundan, bozma nedeni yapılmamıştır.
    Konut dokunulmazlığının ihlali suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiğinin anlaşılması karşısında; aynı Yasa"nın 119/1-c maddesinin uygulanmaması, karşı temyiz bulunmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye, uyulan bozmaya ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Sanıklar ... ve ... için kasten işlemiş oldukları suçlar için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezaların infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    2-Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenleme gözetilerek, mahkemece 5271 sayılı Yasası’nın 150/2. maddesi uyarınca, sanık ..."un savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafi görevlendirilmesi nedeniyle, müdafiye ödenen avukatlık ücretinin, sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,
    3-Sanık ... ile sanık ... için, 6183 sayılı Kanun"un 106/1. maddesinde belirlenen 20,00 TL"den az gerçekleşen yargılama masrafının, 6352 sayılı Kanun"un 100. maddesi ile eklenen 5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesi gereğince devlet hazinesine yüklenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
    4-5271 sayılı CMK"nın 326/2. maddesine aykırı olarak, suçu birlikte işleyen sanıkların neden oldukları yargılama gideri olan vekalet ücretinden eşit olarak sorumlu tutulmaları yerine “sanıklardan alınarak katılana verilmesine” şeklinde vekalet ücretinin hangi yöntemle tahsil edileceğinin karar yerinde gösterilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ... ile sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafilerinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “sanıklar ... ve ... için, TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların, sanıklar ... ile sanık ... hakkında yargılama giderlerine ilişkin bölümün ve “vekalet ücretinin ödenmesine ilişkin kısımdan “sanıklardan alınarak katılana verilmesine” ilişkin bölümün” çıkartılması ile yerlerine “ sanıklar ... ve ... için, kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezaların infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarina, TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına, sanık ... payına düşen 11,10 TL ise sanık ..."un müdafi ücreti çıkarıldıktan sonra payına düşen 14,00 TL yargılama giderinin 6183 sayılı Kanun"un 106/1. maddesinde belirlenen miktardan az olması nedeniyle 6352 sayılı Kanun"un 100. maddesi ile eklenen 5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesi gereğince devlet hâzinesine yüklenmesine ve vekalet ücretinin “sanıklardan eşit olarak alınıp katılana verilmesine” ibaresi yazılmak suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.