17. Ceza Dairesi 2015/8707 E. , 2016/10396 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ..."in katılana yönelik 2008 yılının Nisan ayındaki işyeri dokunulmazlığının ihlali suçu ile 14.05.2008 tarihindeki hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçları için kurulan hükümlerin yapılan incelemesinde;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin verilen kararların 5271 sayılı Yasa"nın 231/12. maddesi uyarınca itiraz yolu açık olup temyizi olanaklı olmadığından, itiraz merciince bozma sebepleride dikkate alınarak incelenip karar verilmek üzere, dosyanın incelenmeksizin mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE,
2-Suça sürüklenen çocuk ..."in mala zarar verme suçu için kurulan hükmün yapılan incelemesinde;
Doğrudan tayin edilen adli para cezasının miktarı itibariyle hüküm tarihinde yürülükte bulunan ve 14.04.2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren Ceza Muhakemesi Kanunu"un Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a 6217 sayılı Yasa ile eklenen geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte olup, temyizi olanaklı bulunmadığından, suça sürüklenen çocuk ... müdafinin temyiz isteminin 5320 sayılı Yasa"ın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nu 317. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
3-Sanık ..."ın mala zarar verme suçu için kurulan hükmün yapılan incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Yargılama giderlerinin her bir sanığın sebep olduğu tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesi gerektiği gözetilmeden, “müteselsilen” alınmasına karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “yargılama giderlerine” ilişkin bölüm çıkartılarak, yerine "yargılama giderlerinin sanığın payı oranında 29,10 TL olarak alınmasına” cümlesi yazılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4-Sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ..."in katılana yönelik 2008 yılının Nisan ayındaki hırsızlık suçu için kurulan hükümlerin yapılan incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık ve suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık ve suça sürüklenen çocuğun 2008 yılının Nisan ayında katılanın işyerine girip, yaklaşık 50 kg civarında bakır kabloyu alıp gittikleri ve bu şekilde hırsızlık eylemini tamamladıkları, sonradan bu kez 14.05.2008 tarihinde yine hırsızlık suçu işlemeye karar verip, katılanın işyerine girdikleri ancak suça konu mallarla olay yerinde yakalandıkları, bu ikinci hırsızlık eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığı ve mahkemenin bu eyleme yönelik hırsızlık suçu için 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdiğinin anlaşılması karşısında; sanık ve suça sürüklenen çocuğun her iki hırsızlık eylemi için haklarında 5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanma koşullarının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Erteli hapis cezasıyla mahkûmiyetinin yasal sonucu olarak sanık ..."ın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına; anılan maddenin 3. fıkrası gereğince, cezası ertelendiği için kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise maddenin 1 ve 2. fıkralarının uygulanmamasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... müdafinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 10.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.