23. Hukuk Dairesi 2011/4549 E. , 2012/537 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı, davalı kooperatifin ortağı olduğunu, 1990 yılında çekilen genel kur’ayla 1342 ada, 55-B tipi konut parselinin kendisine tahsis edildiğini, yönetim kurulunun kur’a sonrası vaziyet planında değişiklik yaparak konutun deniz manzarasını engellediğinden konutun değerinde ciddi oranda azalma olduğunu ileri sürerek, 45.000,00 TL tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, konutların kooperatif organlarınca benimsenen vaziyet planına uygun yapıldığını, davacının kooperatifin organlarının kararları ve uygulanan planların iptali için dava açmadığından tazminat isteminin yerinde olmadığını, ortaklara isabet eden konutlardaki değer farkının şerefiye yoluyla giderileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının konutu aldığı tarihteki vaziyet planına göre kendisine isabet eden konutun deniz manzaralı olduğundan taşınmazın yüksek bedelle alındığı, kooperatifçe yapılan yeni vaziyet planında davacının konutunun deniz manzarasının kapatıldığı, vaziyet planına aykırı inşaat nedeniyle davacının taşınmazında değer kaybı oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 45.000,00 TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, vaziyet planlarında genel kur’a sonrası yapılan değişiklikle konutunun deniz manzarasının kapatılması nedeniyle konutta meydana gelen değer kaybının tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan inceleme ve bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir.
Mahkemece, kooperatifin kuruluş tarihinden bu yana tüm vaziyet planları bulunduğu yerlerden getirtilerek, anılan planların genel kurul kararlarına dayanıp dayanmadığı, genel kurul kararlarına dayanıyorsa bu genel kurul kararları aleyhine dava açılıp açılmadığı saptandıktan sonra, taşınmaz başında konusunda uzman bilirkişi kurulu ile birlikte keşif yapılıp vaziyet planı taşınmazlara uygulanarak hali hazır yapılaşmanın geçerli bir plana dayanıp dayanmadığı belirlenmelidir. Bundan sonra, mahkemece taşınmazlara ilişkin kura’nın hangi tarihte çekildiği, kur"a çekimi sonrası vaziyet planında değişiklik yapılıp yapılmadığı, şerefiye yoluyla davacıya isabet eden parseldeki değer kaybının denkleştirilip değiştirilmediği değerlendirildikten sonra davacının tazmini gereken bir zararı bulunup bulunmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz araştırma ve bilirkişi raporuna dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 31.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.