16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/20112 Karar No: 2016/9253 Karar Tarihi: 21.11.2016
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/20112 Esas 2016/9253 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2015/20112 E. , 2016/9253 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında ...1531 ada 15 parsel sayılı 1.062,90 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmazın bahçe olarak 20 yıldan beri Süleyman kızı ...’nun fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın murisi olan babası ...l’den geldiği ve taksim edilmediği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece davanın esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacı Hatice ..., dava konusu taşınmazın murisi olan babası ... Karslıgil"den geldiğini, ... Karslıgil mirasçıları olarak tespit tarihinden önce 04.01.2008 tarihinde bir araya gelerek yazılı şekilde taksim sözleşmesi yaptıklarını ancak bu taşınmaz ile ilgili taksimin uygulama kadastrosu çalışmalarından sonraya bırakıldığını ileri sürerek miras payı oranında kendi lehine de kullanım şerhi verilmesi için dava açmıştır. Dava konusu 1531 ada 15 parsel sayılı taşınmazda lehine kullanım şerhi verilen davalı ..., ... Karslıgil terekesine karşı 3. kişi konumundadır. Kural olarak; TMK"nın 640/2 ve 702/2. maddelerine göre; miras bırakanın terekesi elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabiidir. TMK"nın 701 ve 702. maddelerine göre bu mülkiyet şeklinde mirasçıların belirlenmiş payları olmayıp, terekeye elbirliği ile sahip olurlar her birinin payı taşınmazın tamamı üzerinde söz konusudur ve bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Dava da bir tasarrufi işlem olduğundan tüm mirasçıların üçüncü kişi durumunda bulunan davalıya karşı ancak birlikte dava açabilirler. Somut olayda davacı, dava konusu taşınmaz yönünden ... Karslıgil terekesinin elbirliği şeklinde olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmaza miras payı oranında kullanımı olduğuna dair şerh verilmesini istemiş olup, yukarıda açıklanan nedenle davacının tek başına 3. kişi durumunda olan davalıya karşı dava açma sıfatı ve yetkisi bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; davanın, dava koşulu yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, malik hanesinde lehine şerh olmayıp pasif dava ehliyeti bulunmayan davalı ... yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmeden esastan reddedilmiş olması da isabetsiz olup, davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 21.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.