23. Hukuk Dairesi 2011/2475 E. , 2012/531 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. ..... ile davacı vekili Av. ... gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin ortağı olan davalının aidat borcunu ödememesi üzerine toplam 91.175,17 TL "nin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazının haksız olduğunu, müvekkilinin aidat ve gecikme faizi alacağının, davalı tarafından müvekkili aleyhine açılan menfi tespit davasında belirlenmesine rağmen aidat ve faiz borcunun ödenmediğini ileri sürerek, şimdilik davacının takibin 30.000,00 TL"sı kısmına yaptığı itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, aidat ve gecikme faizi borcu bulunmadığının tespiti amacıyla açtığı davanın reddedilerek kesinleştiğini, anılan kararda müvekkilinin borcunun tam olarak saptanmadığını, bilirkişinin davacı ve davalının iddiaları doğrultusunda alternatifli bir rapor hazırladığını, 1999 yılındaki genel kurulda alınan faiz kararının geçerli olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalının, aidat borcunu ödememesi üzerine davacı kooperatifin ihtar gönderdiği, davalının ihtarda belirtilen miktarda borcu bulunmadığının tespiti istemiyle açtığı menfi tespit davasının reddedilerek kesinleştiği, kesinleşen karara göre davacının, davalı ortaktan aidat ve gecikme faizi alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin 30.000,00 TL üzerinden devamına, anılan miktar üzerinden hesaplanacak %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, faiz konusu değerlendirilerek 1999 yılındaki genel kurulda belirlenen haftalık %4 faiz oranı üzerinden borcun belirlenmesi ve bu belirlemeye göre verilen kararın kesinleşmesi karşısında, mahkemece o döneme ilişkin geciken aidat borçlarına kesinleşen bu faiz oranının uygulanarak aidat borcunun hesaplanmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, menfi tespit davası eda davası niteliğinde olmadığından bu davada belirlenen miktar esas alınarak hüküm kurulamaz. Mahkemece, davacı kooperatifin kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulu aracılığıyla inceleme yapılarak, davacının her türlü ödemeleri belirlendikten sonra, Borçlar Kanunu’nun 84. maddesi gözetilerek ve kooperatif genel kurullarınca sonraki yıllarda belirlenen aidat miktarları ve değişen faiz oranlarına göre davalının ana para ve faiz borcunun denetime elverişli bilirkişi raporuyla tespitinden sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Kabule göre de, itirazın iptaline karar verilen 30.000,00 TL’sının ne kadarının ana para, ne kadarının faiz borcu olduğu belirlenmeden BK.’nun 104/son maddesine aykırılık oluşturacak şekilde hüküm kurulması da doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 900,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 31.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.