10. Hukuk Dairesi 2008/16150 E. , 2010/1217 K.
"İçtihat Metni"......
Dava, davalılardan işverene ait işyerinde 15.11.1997 – 30.10.2000 tarihleri arasında hizmet akdi ile geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan ...... Başkanlığı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 say......Kanununun 4-a bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin olduğu ancak, geçiş hükümlerini içeren aynı yasanın Geçici 7. maddesi hükmünde “Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı kanunlar ile 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine göre sandıklara tâbi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi oldukları Kanun hükümlerine göre değerlendirilirler” hükmü ve genel olarak Kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı karşısında davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79. maddesidir.
Anılan Yasanın 6. maddesinde ifade edildiği üzere “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve feragat edilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi karşısında, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olduğu, bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğunun gözetilmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
......
Dosya içeriğindeki mevcut belge ve bilgilerin içeriğine göre, 16.03.2006 tarih ve II-152-18/K.D.15 sayılı müfettiş raporu ile, davalı işverene ait 01.01.1999 – 31.08.2002 dönemindeki kayıtların incelenmesi sonucu, Kuruma geç olarak bildirimi yapılan 2000/II ve III.Dönem Ek Dört Aylık Dönem Bordrosunda bildirilenlerle işyeri kayıt ve belgelerinin mutabık olmaması nedeniyle 1999,2001 ve 2002 yılları için verilen Ek ve Asıl Dört Aylık Dönem Bordroları, işyeri kayıt ve belgelerinin S.S.İ.Y."nin 25/a maddesi uyarınca geçersiz olması nedeniyle işleme alınmasının mümkün bulunmadığı saptanmış ve sözkonusu rapor doğrultusunda davacının 01.01.1999 – 31.08.2000 döneminde davalı işyerinden bildirilen 240 günlük çalışması iptal edilmiştir.
Davacı, 15.11.1997 – 30.10.2000 döneminde aralıksız olarak davalıya ait işyerinde çalışmasına karşın, eksik bildirilen 1999/2.dönem 120 gün ve 2000/3.dönem 60 günlük hizmetinin tespitini istemiştir. Mahkemece, müfettiş raporuna dayalı olarak iptal edilen hizmetler gözetilmeksizin ve bu sürelerde aralıksız çalıştığı kabul edilerek isteğin kabulüne karar verilmiştir.
Diğer yandan, davacının tespitini istemiş olduğu sürelerde, .... sicil nosu ile, .... sigortalısı olduğu anlaşılmaktadır. 506 sayılı Yasanın 3/K maddesi hükmüne göre, herhangi bir işverene hizmet akdiyle bağlı olmaksızın kendi nam ve hesabına çalışanların sigortalı sayılamayacakları gözetilerek, tespiti istenilen dönemde, davacının 1479 sayılı Yasanın 24.maddesi kapsamında geçerli ve ....... sigortalılığının bulunması halinde, 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olamayacağı dikkate alınarak ve oto kaporta-boya işi ile muhasebeciliğin birbirinden çok farklı işler olması nedeniyle davacının muhasebeci yanında ne şekilde çalıştığı ve bu çalışma iddiasının gerçekliği üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gereği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalılardan ..... Başkanlığı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
......