8. Hukuk Dairesi 2018/7333 E. , 2020/8205 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Ve Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, 1871 parselde müvekkili adına kayıtlı bulunan taşınmazın yaklaşık 1000 m2 lik kısmının davalı tarafından işgal edildiğini, taşınmaza pirinç ekimi yapıldığını belirterek elatmanın önlenmesi ve ecrimisile hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne, dava konusu taşınmaza davalının elatmasının önlenmesine, hesaplanan 4000 TL ecrimisil ile 1225 TL faizin davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin davaya yönelik aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı vekilinin vekalet ücreti ile harca yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Hemen belirtilmelidir ki; dava değeri, harçlandırılan değer olup, vekalet ücretinin de harcı tamamlanan bu değer üzerinden hesaplanacağı kuşkusuzdur.
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirmiş ise, vekalet ücretinin, nispi harca tabi davalarda, davaya konu değer üzerinden takdir edilmesi gereklidir. Bu değer yukarıda ifade edildiği üzere harçlandırılmış değerdir. Ancak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesi gereğince, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için tarifenin İkinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenmelidir.
Somut olayda, asıl dava açılırken 6.000 TL dava değeri üzerinden harç yatırılmak suretiyle elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep edilmiştir. Bilahare elatmanın önlenmesi talebi açısından 21.179 TL üzerinden de davacı tarafça tamamlama harcının ikmal edildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece davacı lehine 26.434,00 TL değer üzerinden kararın verildiği anlaşıldığından kararın verildiği 2014 tarihi itibariyle geçerli AAÜT"ne göre davacı lehine 3.141,48 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 7.890,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Ayrıca davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu; böyle bir davada, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 413. ve 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin değeri (21.179,00 TL) ile ecrimisil bedelinin (5.225,00 TL) toplamından (26.434,00 TL) ibaret olacağı kuşkusuzdur. Buna göre alınması gereken harç tutarı 1.805,70 TL iken 4.713,00 TL’ye hükmedilmesi de doğru değildir.
Ne var ki, bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK"un 438/7. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile asıl davaya ilişkin hükmün 5. bendindeki "7.890,00 TL" rakamının çıkarılarak yerine "3.141,48 TL" rakamının yazılmasına, hüküm fıkrasının (6) nolu bendinin tamamen hükümden çıkarılmasına, yerine ""6- Alınması gereken 1.805,70 TL harçtan, peşin alınan 636,60 TL harcın mahsubu ile kalan 1.169,70 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir olarak kaydedilmesine"" ibaresinin yazılarak eklenmesine;Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK"un 438/7. fıkrası (HMK"nin 304. maddesi) gereğince düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda 1. nolu bentte gösterilen sebeplerle reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.