18. Ceza Dairesi 2017/4361 E. , 2017/14998 K.
"İçtihat Metni"KARAR
Hakaret suçundan sanık ..."un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1, 43/2, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 2.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair Aydıncık (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin 08/02/2010 tarihli ve 2009/133 esas, 2010/11 sayılı kararını müteakip, deneme süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle sanık hakkında hükümlerin açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1, 43/2, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 1.880,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Aydıncık (Mersin) Asliye Ceza Mahkemesinin 01/02/2017 tarihli ve 2016/69 esas, 2017/10 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 30/05/2017 gün ve 33410 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. fıkrasında yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, denetim süresi içinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında mahkemece daha önce açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hakaret suçuna ilişkin hükmün açıklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, ilk hükümden farklı olarak karar verilmesinde,
Kabule göre de,
Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 125/1. maddesi gereğince hükmedilen 90 gün adli para cezasından, anılan Kanun"un 43/2. maddesi uyarınca 1/4 oranında artırım yapıldığında 112 gün adli para cezası yerine, 113 gün adlî para cezasına hükmedilerek hesap hatası yapıldığı, bu hatayı takiben 5237 sayılı Kanun"un 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapıldığında ise 93 gün adli para cezası yerine 94 gün adli para cezasına hükmedilerek, anılan Kanun"un 52/2. Maddesine göre paraya çevirme işlemi neticesinde, 1.860,00 Türk Lirası yerine, 1.880,00 Türk lirası adli para cezasına hükmedilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
1- Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın aynen açıklanmamasına ilişkin olarak:
CMK"nın 231/11. maddesi: “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” hükmünü içermektedir.
Hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan sanığın, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, 5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca, hakkındaki hüküm ilk şekliyle açıklanır. Açıklanan bu hükümdeki hukuka aykırılıklar, temyiz veya kanun yararına bozma yoluyla Yargıtay tarafından yapılacak inceleme sonucunda giderilir. Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyen veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmeyen sanık hakkındaki açıklanması geri bırakılan hükümde prensip olarak mahkemece bir değişiklik yapma imkanı bulunmamaktadır.
Bu açıklamalar karşısında, mahkemece kendisine herhangi bir yükümlülük yüklenmeyen ve denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında, önceki hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, incelenen somut olayda, mahkemece hakaret suçundan daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı hükümde TCK"nın 43. maddesi uyarınca 1/3 oranında artırım uygulanmasına rağmen, yeniden değerlendirme sonucu 1/4 oranında artırım yapılması hukuka uygun görülmemiş, aleyhe sonuç doğurmamak üzere kanun yararına bozma konusu yapılmıştır.
2- Hesap hatasına ilişkin olarak yapılan incelemede ise:
Sanık hakkında hakaret suçundan, TCK’nın 125/1 maddesi gereğince 90 gün adli para cezası verilerek, suçun zincirleme şekilde işlenmesi nedeniyle aynı Kanunun 43/1 maddesi uyarınca cezanın 1/4 oranında artırılmasıyla 112 gün adli para cezası yerine 113 gün adli para cezası belirlendiği, bu cezadan TCK"nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılması ile 93 gün adli para cezası yerine 94 gün adli para cezasına hükmedildiği anlaşılmıştır.
Dolayısıyla sanık hakkında, sonuç cezanın 1860 TL yerine 1880 TL olarak fazla belirlenmesi kanuna aykırı bulunmuştur.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Hakaret suçundan sanık ... hakkında, Aydıncık (Mersin) Asliye Ceza Mahkemesinin 01/02/2017 tarihli ve 2016/69 esas, 2017/10 sayılı kararının, aleyhe sonuç doğurmamak üzere BOZULMASINA,
2- Karardaki hukuka aykırılık sanığa daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle, aynı Yasa maddesinin 4-d fıkrası uyarınca, sanık hakkında TCK"nın 125/1 maddesi gereğince 90 gün olarak belirlenen adli para cezasından, TCK’nın 43/1. maddesiyle 1/4 oranında artırım yapılarak sanığın 112 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, bu cezadan TCK’nın 62. maddesiyle 1/6 oranında indirim yapılmak suretiyle sanığın sonuç olarak 93 gün karşılığı 1.860,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,
3- İnfazın bu miktar üzerinden yapılmasına, kararın diğer yönlerinin olduğu gibi bırakılmasına, 18.12.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.