Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/22082
Karar No: 2014/1629
Karar Tarihi: 30.01.2014

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/22082 Esas 2014/1629 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2013/22082 E.  ,  2014/1629 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KARAPINAR SULH HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 08/04/2013
    NUMARASI : 2013/18-2013/136

    Yanlar arasında görülen tapu kaydının düzeltilmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı temsilcisi tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davacı, miras bırakan babası S.Y."ın paydaşı olduğu 9 parsel sayılı taşınmazın sicil kaydında soyadının belirtilmeden isminin Salim:N.O. olarak yazılı olduğunu, bu nedenle tasarrufta bulunamadığını ileri sürerek, anılan kaydın nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Bilindiği üzere; Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
    Bu davalar, taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan 6100 sayılı HMK’nin 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır.
    Tapuda kayıt düzeltilmesi davasını, tapu maliki ile mirasçıları açabilir. Bunun yanı sıra 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan her hangi biri de tek başına tapuda murisin kimlik bilgileri ilgili olarak düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu davaların, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak dava açan kişinin aktif dava ehliyeti vardır.
    Tapu Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir.
    1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.
    2-Nüfus Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.
    3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.
    4-İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir.
    5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.
    Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.
    Davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.
    Tapu Müdürlüğü yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulmamalıdır.
    Somut olaya gelince; çekişme konusu taşınmazın evrak arasına alınan tapu kaydına göre ""S.:N. O."" isminde paydaşının bulunmadığı, eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen kayıtlardan ise, taşınmazın dava dışı Karapınar Belediye Başkanlığınca kamulaştırılmasına karar verildiği, ancak taşınmaz maliklerinin kim olduğunun bilinememesi sebebi ile belediyenin kayyım tayini talebi ile açtığı davanın Karapınar Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 20.01.2002 tarihli, 2012/24 Esas, 2012/31 sayılı kararı ile kabul edilerek taşınmazda 18.10.1982 tarihinde kadastroya istinaden pay sahibi olan ""S.:N.i O."" isimli malikinde aralarında bulunduğu birden çok paydaşa kamulaştırma işlemlerinde temsil edilmek üzere Karapınar Mal Müdürlüğünün kayyım olarak atandığı, atanan kayyım ile belediye arasında kamulaştırma bedeli hususunda uzlaşma sağlanması üzerine belirlenen kamulaştırma bedelinin, Yapı Kredi Bankası Karapınar Şubesinde paydaşlar adına açılan hesaba yatırıldığı, ""S.:N. O." isimli malikinde aralarında bulunduğu maliklerin paylarının kayyım tarafından 30.03.2012 tarihinde davalı belediyeye temlik edildiği, dolayısıyla ""S.:N.O."" taşınmazla ilgisinin kalmaması sebebi ile paydaş olarak gözükmediği anlaşılmaktadır.
    O halde, taşınmazda paydaş olmayan malikin tapu sicil kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesine karar verilmiş olmasının doğru olduğu söylenemez.
    Ne var ki; kimlik bilgilerindeki eksiklikten dolayı kamulaştırma bedelinin ödenmeyecek olması sebebi ile davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu tartışmasız olup, bu gibi durumlarda çekişme konusu tapu maliki ile davacının murisinin aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verileceği kuşkusuzdur.
    Hal böyle olunca; öncelikle davacı ile miras bırakanı S.Y. arasındaki akrabalık bağını gösterir aile nüfus kayıt tablosunun evrak arasına alınması ondan sonra yukarıda açıklanan ilke ve olgular çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılarak, payı kamulaştırılan ""S.:N.O." davacının miras bırakanı S. Y. ile aynı kişi olup olmadığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanarak, çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince davacı talebi hakkında bir tespit hükmü verilebileceği gözetilmek suretiyle varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davalı temsilcisinin belirtilen nedenlerle temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi