![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2018/7597
Karar No: 2020/8204
Karar Tarihi: 14.12.2020
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/7597 Esas 2020/8204 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, maliki olduğu ev ve dükkanın davalılar tarafından işgal edildiğini belirterek el atmanın önlenmesi ve ecrimisile hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, dava konusu taşınmazlara kendileri tarafından tadilat yapıldığını ve tadilat karşılığında taşınmazları kullandıklarını, ihtardan sonra da dükkanı boşalttıklarını belirterek davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, taraflar arasında dava konusu dükkana ilişkin kira sözleşmesinin olduğu gerekçesiyle dükkan yönünden davanın reddine, daire yönünden davalılar aleyhine açılan meni müdahale talebinin kabulü ile hesaplanan 20.866,01 TL ecrimisilin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Her ne kadar Mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki, davalı tarafın cevap dilekçesinde tanık deliline dayanarak tanık listesi verdiği, tanık delilinden vazgeçme de olmamasına rağmen davalı tanıklarının dinlenilmediği anlaşılmaktadır. Oysa ki davalılar, dava konusu dükkan ve evde davacının rızası ile tadilat karşılığında oturduğunu savunmuştur. O halde, davalıların kullanımının haklı bir nedene dayanıp-dayanmadığı, davacının bu kullanıma rızasının olup olmadığı, şayet davacının rızası varsa bu rızanın ne zaman sona erdiği hususlarının tespiti için davalı tanıklarının dinlenmesi gerektiği kuşkusuzdur.
Bundan ayrı, hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK"nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir.
Özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ilk dönem olan 31.12.2008 için hesap yapılıp 23.10.2012 tarihine kadar ÜFE artış oranının uygulanması gerekirken son dönemden başlanarak geriye doğru ecrimisilin hesaplandığı, mahkemece bilirkişi incelemesi sonucu yapılan bu hesaplamalara göre davalılar aleyhine ecrimisile hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Tüm bu hususlar gözönüne alınmadan, eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmiş olması yanlış olup, hükmün açıklanan tüm bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Davalılar vekilinin yukarıda belirtilen temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 14.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.