9. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/1063 Karar No: 2021/5498 Karar Tarihi: 04.03.2021
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2020/1063 Esas 2021/5498 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2020/1063 E. , 2021/5498 K.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : ALACAK İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı, maaş nakil ilmuhaberinde yer alan aylık ücretlerinin hatalı olduğunun tespitine ve fark ücret alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu: İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti: Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan REDDİNE karar verilmiştir. Temyiz: Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Gerekçe: Uyuşmazlık taraflar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, mahkemelerin görevi kanunla belirlenmiştir. Uyuşmazlık Mahkemesinin, 01.04.2014 tarihli 2014/327 esas, 2014/367 karar sayılı kararı, 03.03.2014 tarihli ve 2014/191 esas, 2014/236 sayılı kararı ile ve devamı emsal kararlarında özel hukuk hükümlerine göre çözülecek bir dava bulunduğundan adli yargı yerinin görevli olduğu kararı verilmiştir. 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi hakkında Kanun"un 29. maddesinde, bölümlerin ve genel kurulun kararlarının kesin olduğu, 30. maddesinde ise görev konusundaki ilke kararlarının, uyuşmazlık mahkemesini ve bütün yargı mercilerini bağlayacağı belirtilmiştir. Uyuşmazlık mahkemesinin gerek görev gerek hüküm uyuşmazlığı konusunda verdiği kararların kesin olduğu, ilgili yerleri ve kişileri bağladığı, geciktirilmeksizin uygulanması gerektiği görülmektedir. Buna göre kararlara karşı kanun yollarına başvurulamayacak ve düzeltme istenemeyecektir. Uyuşmazlık mahkemesinin görevli saydığı mahkeme göreve ilişkin kurallar da değişiklik olması durumu hariç yeniden görevsizlik kararı veremeyecektir. Uyuşmazlık Mahkemesinin kararlarına istinaden Dairemizce yapılan değerlendirmede, her ne kadar Uyuşmazlık Mahkemesin"ce verilen kararlar ilke kararı niteliğinde değilse de; Mahkemenin çok sayıda dosyada aynı yönde karar verdiği dikkate alınarak adli yargının görevli olduğu sonucuna varılmıştır. Buna göre, dava dosyası ve Uyuşmazlık Mahkemesi"nin bir çok kararı birlikte irdelendiğinde; uyuşmazlığın çözümünde İş Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine kararı verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.