Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/2898
Karar No: 2020/181
Karar Tarihi: 18.02.2020

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/2898 Esas 2020/181 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2017/2898 E.  ,  2020/181 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Sıfatıyla)


    1. Taraflar arasındaki "tespit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Muğla 1. Asliye Hukuk Mahkemesince (İş Mahkemesi Sıfatıyla) verilen davanın hak düşürücü süreden reddine ilişkin karar davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 10. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
    2. Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    I. YARGILAMA SÜRECİ
    Davacı İstemi:
    4. Davacı vekili 03.07.2014 tarihli dava dilekçesinde; davalı Kurum tarafından Fethiye Batı Akdeniz Karaçulha Bölge Hali Birliğine ait borcun ödenmesi için 2014/41367 sayılı ödeme emrinin müvekkili Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığına 26.06.2014 tarihinde tebliğ edildiğini, 6360 sayılı Kanun"un geçici 1. maddesinin l. fıkrasına göre Muğla Valiliği İl Mahalli İdareler Müdürlüğü Devir, Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonunun 12.02.2014-07.03.2014 tarihleri arasında toplanarak il belediyesi, il özel idaresi, ilçeler belde ve köyleri mevcut personelini taşınır ve taşınmazları ile kamu kurum ve kuruluşlarına olan alacak ve borçları ilgisine göre paylaşımını yaptığını, Fethiye Batı Akdeniz Karaçulha Bölge Hali Birliğinin sadece "parke ihalesi" başlıklı borcunun müvekkili Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığına devredildiğini, dava konusu ödeme emri prim borcuna ilişkin olduğundan müvekkilinin sorumlu olmadığını, Muğla Valiliği İl Mahalli İdareler Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonunun 25.03.2014 tarihli ve 3954 sayılı kararı ile kapatılan Karaçulha Belediyesinin hak ve borçlarının müvekkiline yüklenen borç kalemi hariç Fethiye İlçe Belediyesine geçtiğini ileri sürerek 2014/41367 takip nolu ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabı:
    5. Davalı vekili 14.08.2014 tarihli cevap dilekçesinde; dava konusu 2014/41367 takip nolu ödeme emrinin davacıya 20.06.2014 tarihinde tebliğ edildiğini, dava 7 günlük hak düşürücü sürede açılmadığından davanın hak düşürücü süre yönünden reddi gerektiğini, 6360 sayılı Kanun"un geçici 1. maddesinin 1. fıkrasına göre oluşan Muğla Valiliği İl Mahalli İdareler Müdürlüğü Devir, Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonunun kararlarına göre; Fethiye Batı Akdeniz Karaçulha Bölge Hali Birliği borçlarının davacı ... Başkanlığına devredildiğini, ödeme emrindeki taraf sıfatının Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait olduğunu, Fethiye Batı Akdeniz Karaçulha Bölge Hali Birliğinin 1 3314 01 01 1147419 048 04 65 sicil nolu işyeri ile ilgili olarak müvekkili Kuruma 2012/10 ayı ile 2014/02, 03. aylarına ilişkin borcu bulunduğunu, bu nedenle borçlu hakkında 2014/41367 takip sayılı dosyası üzerinden 16.06.2014 tarihli ödeme emri gönderildiğini ve 20.06.2014 tarihinde davacı idareye tebliğ edildiğini, dava konusu ödeme emrindeki borçların ödenmediği açık olduğundan davanın esas yönünden de reddi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme Kararı:
    6. Muğla 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin (İş Mahkemesi Sıfatıyla) 25.02.2016 tarihli ve 2014/367 E., 2016/162 K. sayılı kararı ile; ödeme emirlerinin Fethiye Batı Akdeniz Karaçulha Bölge Hali Birliğine 20.06.2014 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 03.07.2014 tarihinde açıldığı gerekçesi ile davanın 7 günlük hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Özel Daire Bozma Kararı:
    7. İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
    8. Yargıtay 10. Hukuk Dairesince 29.12.2016 tarihli ve 2016/11860 E., 2016/15758 K. sayılı kararı ile;
    "...Hukuki yarar, davanın konusuna ilişkin dava şartlarından olup, davacının dava açmakta hukuken korunmaya değer bir yararının bulunması gerekir. Davada; davacının, hukuki yararının bulunup bulunmadığı mahkemece resen araştırılacak hususlardandır.
    Yapılan incelemede; dava konusu ödeme emirlerinin başlık kısmında borçlu olarak, Fethiye Batı Akdeniz Karaçulla Bölge Hali Birliği’nin adının bulunduğu ve ödeme emirlerinin “Emrah Eser (tahsildar)” şerhi düşülerek davacı belediyeye 20.6.2014 tarihinde tebliğ edildiği, davacının, 6360 sayılı Kanunun gereği Fethiye Batı Akdeniz Karaçulla Bölge Hali Birliği"nin sadece “parke ihale” başlıklı borcunun kendilerine devredildiğini, ödeme emrine konu prim borçlarından sorumlu olmadığı gerekçesi ile dava açtığı görülmektedir.
    Bu durumda, davacı hakkında Kurumca tanzim edilip davacıya tebliğ edilen usulune uygun bir ödeme emri bulunmadığından, dava ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olmayıp, devir protokolu kapsamında davacının prim borçlarından sorumlu olup olmadığına ilişkindir. Davacı yönünden tahakkuk ettirilen bir borcun bulunduğundan bahsedilmesi mümkün bulunmamakla birlikte devir protokolü kapsamında davacının açmış olduğu davada, hukuki yararının bulunup bulunmadığı irdelenmelidir. Bu kapsamda, Mahkemece, Muğla Valiliğinden devir tasfiye paylaştırma komisyonu kararları celp edilerek, Fethiye Batı Akdeniz Karaçulha Bölge Hali Birliği"nin prim borçlarından davacının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı saptanarak, devir protokolu kapsamında hukuki yarar var mı irdelenerek karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır..." gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Direnme Kararı:
    9. Muğla 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin (İş Mahkemesi Sıfatıyla) 13.04.2017 tarihli ve 2017/107 E., 2017/227 K. sayılı kararı ile; öncelikle davacı tarafın dava açmakta hukuki yararının incelenmesi hususu dava şartı ise de bunun incelenmesi için davanın 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 58. maddesine göre 7 günlük hak düşürücü sürede açılması gerektiği gerekçeleriyle direnme kararı verilmiştir.
    Direnme Kararının Temyizi:
    10. Direnme kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    II. UYUŞMAZLIK
    11. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)"nun 33. maddesine göre eldeki davanın ödeme emrinin iptali istemine mi yoksa borçlu olmadığının tespiti talebine mi ilişkin olduğu, burada varılacak sonuca göre dava şartı olan hukuki yarardan önce davanın 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un ödeme emri tebliğ tarihinde yürürlükte bulunan 58. maddesinde öngörülen 7 günlük hak düşürücü sürede açılıp açılmadığının incelenmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

    III. GEREKÇE
    12. Türk sosyal sigortalar sistemi, ağırlıklı olarak primli rejime dayanmaktadır. Kurumun sosyal sigorta yardımlarını sağlaması, en önemli gelir kaynağı olan sigorta primlerinin zamanında ve eksiksiz olarak ödenmesine bağlıdır. Sosyal Güvenlik Kurumunun gelirleri arasında sayılan sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası prim gelirleri, idari para cezaları, gecikme zamları ve katılım payları ilgililerce ödenmediğinde Kurum tarafından tahsili gerekmektedir. Prim tahsilatını kolaylaştırmak için bir çok hüküm konulmakla birlikte mülga 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu"nun 80. maddesi, primlerin zamanında ve düzenli olarak tahsilini sağlamaya yöneliktir. Anılan maddenin ilk şeklinde prim alacağının tahsili 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre yapılmakta iken, 01.12.1993 tarihli ve 3917 sayılı Kanun"un 1. maddesi uyarınca yapılan değişiklik ile 6183 sayılı Kanun hükümlerine tabi kılınmıştır. Prim borçları, bu düzenleme ile kamu alacağı derecesine getirilerek, takip ve tahsilinde icra ve iflas hukukuna göre çabukluk ve sadelik sağlanmak istenmiştir. Takip yetkisinin bizzat Kuruma tanınmış olması da aynı amaca yöneliktir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu"nun 01.07.2008 tarihinde yürürlüğe giren 88. maddesinde Kurumun prim ve diğer alacaklarını 6183 sayılı Kanun uyarınca takip ve tahsil edeceği düzenlemesine yer verilmiştir.
    13. Kurum alacağı için 6183 sayılı Kanun"un 55. maddesi uyarınca düzenlenip, tebliğ edilen ödeme emrine karşı borçlu, anılan Kanunun 58. maddesi uyarınca 7 gün içinde iş mahkemesine itiraz davası açabilir. İtiraz davası için öngörülen 7 günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.4.2001 tarihli ve 2002/21-201 E., 2002/297 K; 24.03.2004 tarihli ve 2004/10-164 E., 2004/170 K.; 02.11.2011 tarihli ve 2011/21-571 E., 2011/680 K; 24.02.2016 tarihli ve 2015/10-2155 E., 2016/179 K.; 18.06.2019 tarihli ve 2015/10-3244 E., 2019/691 K; 15.10.2019 tarihli ve 2017/21-243 E., 2019/1061 K. sayılı kararları). Anılan maddeye dayanılarak açılacak dava “menfi tespit” niteliğinde olup, ”böyle bir borcu olmadığı” veya “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” iddiaları dışında başka bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir.
    14. Yukarıda yapılan açıklamaların ışığında somut olayda; dava konusu 2014/41367 takip nolu ödeme emrinin Fethiye Batı Akdeniz Karaçulha Bölge Hali Birliği adına düzenlendiği ve Fethiye Batı Akdeniz Karaçulha Bölge Hali Birliği adına düzenlenen tebligat mazbatası ile tebliğe çıkarıldığı görülmektedir. Bu durumda 6183 sayılı Kanun"un 55. maddesine göre davacı hakkında usulüne uygun düzenlenen bir ödeme emri bulunmadığından, Kurum tarafından hakkında takip başlatılmamış olan davacının davasının ödeme emrinin iptali olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Bu nedenle aynı Kanunun 58. maddesinde öngörülen 7 günlük hak düşürücü sürenin de uygulanma olanağı yoktur.
    15. Hâl böyle olunca, eldeki dava borçlu olmadığının tespiti davası olup, Mahkemece Muğla Valiliğinden devir tasfiye paylaştırma komisyonu kararlarının celp edilerek, Fethiye Batı Akdeniz Karaçulha Bölge Hali Birliğinin prim borçlarından davacının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı saptanarak, devir protokolü kapsamında hukuki yarar bulunup bulunmadığı irdelenerek karar verilmesi gerekmektedir.
    16. O hâlde, Özel Daire bozma ilamında ve yukarıda belirtilen ilave gerekçelerle, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen bozma ilamına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    17. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

    IV. SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenler ile yukarıda açıklanan ilave gerekçelerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA,
    İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,
    Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18.02.2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi