Esas No: 2019/8661
Karar No: 2022/3588
Karar Tarihi: 22.03.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/8661 Esas 2022/3588 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanık hakkında uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkumiyet kararı vermiştir. Ancak, sanığın kamu davasının açılması için verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararlarına itiraz etmesi için yeterli bildirim yapılmadığı ve tebliğatın usulsüz olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, ceza miktarı belirleme sırasında yasal düzenlemelerin ihlal edildiği tespit edilmiştir. Bu nedenle, karar bozulmuştur ve dosya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilerek tebligat işlemlerinin tamamlanması istenmiştir.
Kanun maddeleri:
- 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları: kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararları
- Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi: tebliğatın yapılması
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 14. maddesi: tebligatın usulü
- 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi: kovuşturma şartlarının gerçekleşmesi
- 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/1. maddesi: uyuşturucu madde bulundurma suçunun ceza miktarı
- 6545 sayılı Kanun'la yapılan değişiklik: ceza miktarının artırılması
"İçtihat Metni"
Mahkeme : BEYKOZ 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
1) Sanık hakkında, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararları ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararlarının içeriğinde, sanığın bu kararlara itiraz ... bulunduğuna ilişkin, itiraz süresi ve merciinin de gösterilmemesi suretiyle usulüne uygun bir yasa yolu bildirimi yapılmadığı için 03/12/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği ve kovuşturma şartlarının oluşmadığı dikkate alınarak, sanığa kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliğine itiraz ... bulunduğu ihtarı ile birlikte kararın yeniden tebliğ edilmesi gerektiğinden, bu kapsamda inceleme konusu olayda sanığın yükümlülüklere uymaması eylemini, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kesinleşmeden gerçekleştirdiği;
Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına yönelik tebligat parçasının incelenmesinde, kararın sanığın MERNİS adresinde Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği ancak tebliğe ilişkin evrakta sanığın askerde olduğunun tespit edildiği, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 14. maddesinin 1. fıkrası ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 22. maddesi hükümleri uyarınca tebligatın kıta komutanı ve kurum amiri gibi en yakın üste, usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi gerekirken Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre yapılan tebliğin usulsüz olduğu;
6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin infaz işlemlerinde, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlamak üzere çıkarılan ilk uyarılı başvuru davetiyesinin tebliği üzerine, müracaatta bulunmayan şüphelinin, aynı Kanunun 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca kendisine yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için; "önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen başvuruda bulunmadığı takdirde, şüpheli hakkında kamu davasının açılması gerektiğinden; inceleme konusu olayda ikinci uyarı yapılmadığı için kamu davasını açma koşulları oluşmadığı anlaşıldığından;
5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince kovuşturma şartlarının gerçekleşmesini beklemek üzere, kamu davasının durmasına ve gerekli tebligat işlemlerinin tamamlanarak, kararların infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine, yargılamaya devam edilerek sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi,
2) Kabule göre de; 28/06/2014 tarihinden önce yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/1. maddesinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin ceza miktarının “bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası” olduğu, daha sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikle ceza miktarının artırılarak “iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası” olarak düzenlendiği, somut olayda suç tarihinde yürürlükte olan 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/1. maddesi ile temel cezanın 2 yıl olarak belirlenmesine karşın, sanık hakkında ceza tayin edilirken temel ceza 1 yıl olarak belirlenerek eksik ceza tayin edilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun'un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddeleri uyarınca sonuç ceza yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 22/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.