18. Ceza Dairesi 2017/4371 E. , 2017/14990 K.
"İçtihat Metni"KARAR
Sesli yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret ve tehdit suçlarından sanık ..."nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-2. cümlesi, 125/2. maddesi delaleti ile 125/1 ve 52/2. (iki kez) maddeleri gereğince 1.800,00 ve 600,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair Ankara 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/12/2014 tarihli ve 2014/1007 esas, 2014/483 sayılı kararının infazı sırasında, o yer Cumhuriyet savcılığınca sesli yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret ve tehdit suçlarının 02/12/2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun öncesinde de uzlaşmaya tabi olup soruşturma ve kovuşturma aşamasında müşteki ve şüpheli uzlaşmayı kabul etmediğinden infazın durdurulmasına ve uyarlamada bulunulmasına yer olmadığına, önceki cezanın aynen infazına karar verilmesi talebine ilişkin tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında olması nedeniyle bu ilamın infazının durdurulmasına dair anılan Mahkemenin 03/01/2017 tarihli ve aynı sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın yargılama sırasında uzlaştırma teklifi yapılmadığı ve hükmün de uzlaşma kapsamında bulunan 5237 sayılı Kanun"un 106/1-2. cümlesinden verilmesi nedeniyle reddine ilişkin mercii Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/01/2017 tarihli ve 2017/59 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 23/05/2017 gün ve 30369 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “ Dosya kapsamına göre,
1- Ankara 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/12/2014 tarihli ve 2014/1007 esas, 2014/483 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede,
Yargılama konusu sesli yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret ve tehdit suçlarının 02/12/2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik öncesinde de uzlaştırmaya tabi oldukları, soruşturma aşamasında hakaret suçu açısından müşteki ve şüpheliye uzlaştırma teklifinde bulunulduğu halde tehdit suçu açısından herhangi bir teklifte bulunulmadığı ve belirtilen eksikliğin kovuşturma aşamasında da giderilmediği dikkate alındığında, sanık ve katılanın tehdit suçu yönünden uzlaştırmaya ilişkin beyanları alınmadan karar verilmesinde,
2-Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/01/2017 tarihli ve 2017/59 değişik iş sayılı kararı yönünden yapılan incelemede,
6763 sayılı Kanun değişikliğinin yargılama konusu sesli yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret ve tehdit suçları açısından herhangi bir yenilik getirmediği gözetilmeden, her iki suç açısından da infazın durdurulmasına ve uyarlamada bulunulmasına yer olmadığına, önceki cezaların aynen infazına, tehdit suçu açısından Ankara 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/12/2014 tarihli ve 2014/1007 esas, 2014/483 sayılı kararına ilişkin kanun yararına bozma talebinde bulunulmasına karar verilmesi gerekirken, hakaret suçu açısından herhangi bir değerlendirme yapılmadan, tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında olması nedeniyle bu ilamın infazının durdurulmasına karar verilmesi nedeniyle yapılan itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde,
İsabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
A-) Ankara 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/12/2014 tarihli ve 2014/1007 esas, 2014/483 sayılı kararı açısından yapılan incelemede:
5271 sayılı CMK’nın 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile değişik “Uzlaşma” başlıklı 253. maddesinde;
(1) Aşağıdaki suçlarda, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılması girişiminde bulunulur:
a) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar....” hükmüne yer verilmiştir.
Sanığın mahkemece sabit kabul edilen tehdit eylemi, TCK’nın 106/1-2.cümlesinde düzenlenmiş müeyyide olarak da, mağdurun şikâyeti üzerine altı aya kadar hapis cezası veya adli para cezası öngörülmüştür. Bu itibarla eylemin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK"nın 253-254. maddelerinde düzenlenmiş bulunan uzlaşma kurumuna tabi olduğu, soruşturma aşamasında müşteki ve sanık tarafından imzalanan uzlaşma teklif formlarının hakaret suçuna ilişkin olduğu ve tehdit suçu açısından uzlaşma işlemlerinin gerçekleştirilmediği gözetilerek, 6763 sayılı Kanunla getirilen usuller de göz önüne alınarak kanunda belirtilen yönteme uygun şekilde uzlaştırma işlemlerinin uygulanması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yasal gereklilik yerine getirilmeden karar verilmesi hukuka aykırıdır.
B-) Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/01/2017 tarihli ve 2017/59 değişik iş sayılı kararı açısından yapılan incelemede ise;
Hakaret ve sair tehdit suçlarının söz konusu kanun maddesi değişikliğinden önce de şikayete tabi suçlar kapsamında düzenlendiğinden 6763 sayılı Kanun ile yapılan düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce usulüne uygun olarak yapılan uzlaşma tekliflerinin geçerli olduğu, bu nedenle uzlaşma teklifi yapılmış dosyalarda yeniden uzlaşma teklifi yapılmasına gerek bulunmadığı, somut olayda ise soruşturma konusu eylemlerden sadece hakaret suçu açısından uzlaştırma kapsamında değerlendirme yapılıp söz konusu kanun değişikliğinden önce taraflara uzlaşma teklif edildiği, ancak uzlaşmak istemediklerini beyan ettikleri, sair tehdit eylemi açısından ise uzlaşma işlemlerinin yapılmadığı, bu suretle itiraz mercii tarafından 6763 sayılı Kanun değişikliğinin yargılama konusu hakaret ve sair tehdit suçları açısından herhangi bir yenilik getirmediği değerlendirilerek itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, hakaret suçu açısından herhangi bir değerlendirme yapılmadan, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Hakaret ve tehdit suçlarından sanık ... hakkında, Ankara 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/12/2014 tarihli ve 2014/1007 esas, 2014/483 sayılı kararı ile Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/01/2017 tarihli ve 2017/59 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı Kanun maddesinin 4-a ve 4-b fıkraları gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 18.12.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.