Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2008/17010 Esas 2010/1188 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/17010
Karar No: 2010/1188
Karar Tarihi: 08.02.2010

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2008/17010 Esas 2010/1188 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2008/17010 E.  ,  2010/1188 K.

    "İçtihat Metni"

    ......

    Davacı, ıslah ettiği davada; 02.07.2002 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması ve 3201 sayılı Kanun kapsamında yaptığı borçlanmanın 01.03.2004 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı hesabında gözetilmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.

    Mahkeme, yaşlılık aylığı başlangıcının 01.04.2004 tarihi olduğunun ve kesildiği 17.04.2004 tarihinden itibaren yaşlılık aylıklarının ödenmesi gerektiğinin tespitine karar vermiştir.

    Hükmün, tarafların avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    1-)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum avukatının temyiz itirazlarının REDDİNE,

    2-)Davacı avukatının temyiz itirazlarına gelince;

    a-)Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun; 388. maddesindeki, "Karar aşağıdaki hususları kapsar: ... iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, ihtilaflı konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışması, ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep...istek sonuçlarından herbiri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." düzenlemesi ve 389. maddesindeki, "Verilen karar ile iki tarafa tahmil ve bahşedilen vazife ve haklar şüphe ve tereddüdü mucip olmayacak surette gayet sarih ve açık yazılmalıdır." düzenlenmesi gözardı edilerek, davacının, ıslahla dava konusu yaptığı isteği hakkında karar verilmemiş olması;
    ......

    b-)Öte yandan, 3201 sayılı Kanunun Aylığın tahsisi ve aylığın başlama tarihi başlıklı 6. maddesindeki, “Bu Kanuna göre değerlendirilen sürelere istinaden aylık tahsisi yapılabilmesi için; Yurda kesin dönülmüş olması,” düzenlemesi uyarınca, yurda kesin dönüşe karine teşkil eden yurtdışında yaşlılık aylığının bağlandığı 01.02.2004 tarihini takip eden aybaşı olan 01.03.2004 tarihinden itibaren davacıya yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenleridir.

    O halde, davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 08.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    .....

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.