16. Hukuk Dairesi 2016/8254 E. , 2016/9218 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu Uzundere İlçesi, Kirazlı Köyü çalışma alanında bulunan 179 ada 33 parsel sayılı 794,78 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adına tespit ve tescil edilen 179 ada 32 ve sonradan satın alma nedeniyle adına tescil edilen aynı ada 34 parsel sayılı taşınmazlar ile davalı adına olan 33 sayılı parsel arasındaki sınırın yanlış tespit edildiği ayrıca taşınmazlar arasında yol olmadığı halde paftasında yol bırakıldığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile çekişmeli 179 ada 33 parsel sayılı taşınmazda fen bilirkişisi ..."ın 06.04.2014 tarihli rapor ve krokisinde (C) harfi ve mavi renk ile gösterilen 43,17 metrekarelik yerin davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı üzerine kayıtlı olan 179 ada 34 parsel sayılı taşınmaza eklenilerek tesciline, yola ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılardan... vekili ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
1- Hükmü temyiz eden davalı ... Belediyesi vekili kararın tebliğ edildiği 21.08.2014 tarihi ile temyiz tarihi olan 19.09.2014 tarihleri arasında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 432/1. maddesinde öngörülen temyiz süresinin geçtiği belirlenmiştir. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 1.6.1990 tarih, 1989/3 Esas ve 1990/4 sayılı kararı ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 432/4. maddesi gereğince temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE,
2- Davalı ..."ın temyiz itirazlarına gelince; uyuşmazlık davacı adına olan 179 ada 32 ve 34 parsel sayılı taşınmazlar ile davalı adına olan 33 parsel sayılı taşınmaz arasındaki ortak sınıra yöneliktir. Taraflarca herhangi bir kayıt ileri sürülmemiş olup, uyuşmazlığın zilyetlik hükümlerine göre çözülmesi gerekmektedir. Ancak tespit günü itibariyle dava konusu taşınmaz bölümü üzerinde kimin yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla kazanma koşullarının oluştuğu tespit edilmemiştir. Yapılan keşifte dinlenilen yerel bilirkişiler ile davacı tanığı taraflar arasındaki sınırı bilmediklerini beyan etmişler ve ortak sınırı gösterememişlerdir. Mahkemece, tespit sırasında görev almış olan Şakir Koç, davacı tanığı olarak dinlenilmiş ve gösterdiği sınıra itibar edilmiştir. Mahkemece, tanık ve yerel bilirkişilerin soyut ve yetersiz nitelikli beyanları ile tek tanığın gösterdiği sınırın esas alınarak karar verilmesi isabetsizdir. Eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm verilemez. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ve gerektiğinde HMK"nın 31. madde uyarınca kadastro tutanağı düzenlenirken beyanlarına başvurulan tespit bilirkişiler huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak olan keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, halen kimin zilyetliğinde olup, nasıl tasarruf edildiği, maddi olaylara dayalı olarak sorulmak suretiyle kesin olarak belirlenmeli, bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki olduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli; kadastro tespit gününe kadar kimin yararına 20 yılı aşan zilyetlik koşullarının sağlandığı kuşkuya yer bırakmayacak şekilde aydınlatılmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi kabule göre de teknik bilirkişinin krokisinde (C) harfi ve mavi renk ile gösterilen bölümün, bu bölüm ile irtibatı bulunmayan davacı adına olan 179 ada 34 parsel sayılı taşınmaza eklenmesi yönünde infazı mümkün olmayacak şekilde karar verilmiş olması da isabetsiz olup, davalı ..."ın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ..."a iadesine,
18.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.