MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki kooperatif genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı, ortağı olduğu kooperatifin 02.12.2007 tarihli genel kurulunda karar altına alınan 6, 7 ve 8. maddelerinin ortaklarına mali yükümlülükler yüklediğini, kooperatif üzerine kayıtlı taşınmaz olmamasına rağmen kooperatife ait dairenin satılması yönünde karar alındığını ileri sürerek, 02.12.2007 tarihli genel kurulda alınan tüm kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının ileri sürdüğü hususların gerçek dışı olduğunu, satılmasına karar verilen taşınmazın kooperatif üzerine kayıtlı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı yanında davaya katılan vekili, kooperatif ile aralarında kesinleşen bir yargı kararı bulunmadığını, genel kurulun 6. maddesinin iptalini gerektirir bir hal olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, genel kurulda müdahil davalı ve kooperatif ortağı ..."a 92.000,00 TL ödenerek davasından vazgeçmesinin oylanarak kabul edildiği, müdahil davalı ..."un kooperatife normal daire aidatı ödediği, ancak noter huzurunda yapılan kur"a çekimine katılamadığı, dolayısıyla adına daire tahsis edilmediği, üyeliğe mahkeme kararıyla kabul edildiği, kooperatifin vermek istediği giriş kat dairesini almadığı, kooperatifçe müdahil davalıya daire ferdileştirilmediği, müdahil davalının normal bir daire aidatı ödemesi ve kira mahrumiyeti dikkate alındığında 92.000,00 TL ödenmesinin hakkaniyete uygun olduğu, genel kurulda kooperatifin elinde kalan dairelerin ihale ile satışına karar verildiği, asgari 25.000,00 TL fiyat belirlendiği, bu fiyatın asgari olması ve ihaleye çıkacak olması nedeniyle makul olduğu, genel kurulda tasfiyeden kalan paranın ... Belediyesi"ne verileceğinin, mahallenin yol, çevre ve peyzaj düzenlemesi için kullanılacağının karara bağlandığı, iptali istenen kararların davacı ve diğer ortaklara maddi külfet getirmediği, kooperatifin tasfiyesi ile apartman yönetimine geçilmenin hedeflendiği, yönetime geçilmiş olmakla ve kooperatifi sona erdirmekle kat maliklerinin payına düşecek masrafların azalacağı, kooperatifin bilanço aktif varlığı ile özvarlığı dikkate alındığında alınan kararlarda kooperatifin kaybının olmadığı, kararlardan dolayı davacı ve diğer ortaklara rücu edilecek borç olmadığı, genel kurulda alınan kararların yukarıdaki irdeleme çerçevesinde iyiniyet ve eşitlik kurallarına uygun olduğu, iptalini gerektiren bir durum bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 30.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.