Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/3543 Esas 2017/11416 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3543
Karar No: 2017/11416
Karar Tarihi: 07.12.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/3543 Esas 2017/11416 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/3543 E.  ,  2017/11416 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; davalı ile müvekkili arasında sağlık sigorta poliçesi düzenlendiğini, davalı ..."nın sigorta poliçesinin düzenlenmesi sırasında sağ omuz /rotator kuf rahatsızlığını beyan etmediğini ve poliçe düzenlenmesinden sonra da bu rahatsızlığı nedeniyle operasyon geçirdiğinden müvekkilinin bu rahatsızlık sebebi ile ödediği 21.121,09 TL tedavi giderinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı; dosyaya sunulan poliçe ile kendisinde örneği bulunan poliçe ve eklerinde farklılıklar bulunduğunu, bu hususların araştırılmasını talep ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulü ile 21.121,09 TL"nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, sağlık sigorta poliçesi kapsamında ödenen tazminatın rücuan tahsili istemine ilişkindir.
    Bir davada yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz bir biçimde toplanması için tarafların yargılama gününden haberdar edilmesi ile mümkündür. Asıl olan yargılamanın tarafların huzurunda yürütülmesi olmakla birlikte taraflar yargılamaya katılmasalar bile mutlaka duruşma gününden haberdar edilmeleri gerekir. HUMK"nun 73. maddesine (HMK 27) göre mahkeme tarafları dinlemeden iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. 7201 sayılı tebligat yasasının 10. maddesine göre de tebligat, tebliğ yapılacak şahsın bilinen son adresine yapılır.
    Dava dilekçesi ve duruşma gününün davalıya tebliğe çıkarıldığı; tebligatların, muhatabın adresten ayrıldığı ve yeni adresinin bilemediği gerekçesi ile iade edildiği, davalının ise mernis adresinin sık sık değiştiği, buna rağmen mahkemece davalının yerleşim yeri adresinin araştırılmayarak ve yapılan tebliğlerin usulüne uygun olduğuna karar verilerek yargılamanın davalının yokluğunda yapıldığı, son celsede ise davalının duruşmadan haberdar olarak duruşmaya katıldığı ve duruşmada alınan beyanında; toplanmasını istediği delillerini bildirdiği, mahkemece; davalının savunması üzerinde durulmadan ve delilleri toplanmadan yargılamanın sonlandırıldığı ve davalının savunmalarının hüküm gerekçesinde tartışılmadığı anlaşılmaktadır.
    Davalının çok sayıda kayıtlı mernis adresinin bulunduğu gözetilerek, mernis adresleri, başvuru tarihleri de araştırılarak tebliğ tarihlerinde hangi adreste bulunduğunun tespiti ile dava dilekçesi, duruşma günü ve bilirkişi raporunun usulüne uygun tebliğ edilip, davacının son celse bildirdiği delillerinin toplanması ve savunmasının üzerinde durularak karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma ilamının kapsam ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 07/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.