10. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/17250 Karar No: 2010/1173 Karar Tarihi: 08.02.2010
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2009/17250 Esas 2010/1173 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2009/17250 E. , 2010/1173 K.
"İçtihat Metni"
.....
Davacı, 01.01.1986 – 01.08.2003 tarihleri arasında ...... sigortalısı olduğunun ve 5458 sayılı Yasadan yararlanması gerektiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Bilindiği üzere 2926 sayılı Kanunun 2 ve 3 maddeleri kapsamında kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlar yönünden Kurumca öngörülen istisnaya konu edilenler hariç ...... sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğindedir. 1479 sayılı yasanın “primlerin ödenmesi” başlığını taşıyan 53. maddesiyle getirilen düzenleme gereği olarak da, Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararıyla ürün bedellerinden tevkif suretiyle tahsili olanaklı kılınmıştır. İşte bu bağlamda sigorta primlerinin, ürün bedellerinden .... adına tevkif suretiyle, tahsili halinde kişinin tescil işleminin bu tevkifat tarihinde gerçekleştiğinin kabulü yasal düzenlemelerin lafzına ve ruhuna uygun olacaktır. Gerçekten de, tarımda kendi adına bağımsız çalışanlarla ilgili sigorta primlerinin ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek o kişi adına ..... hesabına yatırılması suretiyle ödenmesi halinde, kayıt ve tescil için Kuruma başvuru olmasa dahi, belirtilen biçimdeki prim ödeme işleminin tarımda kendi adına bağımsız çalışan kişinin kayıt ve tescil konusundaki iradesini ortaya koyduğunun kanıtı olarak kabulü ile .... iş bu primleri tahsil etmesine rağmen, sigortalıyı o tarih itibariyle resen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği bu mükellefiyete açık bir aykırılık oluşturur ki, bu anlamda davalı Kurumun yasa ile kendisine yüklenen resen “tescil görevini” yerine getirmemesinin sonuçlarının sigortalıya yükletilmesi olgusu Medeni Kanunun 2. maddesinde tarifini bulan evrensel objektif iyi niyet kuralı ile bağdaştırılamaz. Dosyadaki bilgi ve belgelerle somut olaya bu açıdan bakıldığında, davacının evvelce.... tescili olmaksızın kendisinden ilk defa 1998 yılındaki ürün satışı sırasında ..... primi için tevkifat yapıldığının anlaşılması karşısında, ..... ... teslimi sırasında 16.09.1998 tarihinde yapılan tevkifat nedeniyle takip eden aybaşı olan 01.10.1998 tarihinden başlatılmasında bir isabetsizlik yoksa da ./..
-2-
01.08.2003 tarihine kadar .... faaliyetinin varlığı 2926 sayılı Yasanın 2-3 ve 10. maddeleri gereği ispatlanamadığından davacının tevkifatın bulunduğu yıl dışındaki taleplerinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden,hüküm bozulmamalı,Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438.maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün (1). bendindeki “01.10.1998-01.08.2003” tarihlerinin silinmesine yerine “01.10.1998-31.12.1998” tarihlerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.02.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.