23. Hukuk Dairesi 2012/309 E. , 2012/478 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı kooperatifin 1988 yılında müstakil tapuları ortaklarına dağıttığını, konut yapı kooperatifinin, işletme kooperatifine çevrilmesi sonrasında inşaat yapılmayan arsalar ve market olarak işletilen binanın davalı kooeratif adına kayıtlı hale geldiğini, müvekkilinin, davet edildiği 25.04.2010 tarihli genel kurulda 22.02.2010 tarih ve 153 sayılı yönetim kurulu kararıyla ortaklıktan çıkarıldığını öğrendiğini, genel kurul tutanağına muhalefet şerhini yazdırdığını, A7/3 D 12 numarasında kayıtlı taşınmazını 1999 yılında sattığını ancak ortaklık hisse devrini gerçekleştirmediğini, çıkarmaya gerekçe gösterilen anasözleşmenin 10/2 maddesindeki "genel hizmet tesislerinden birinin maliki olmak" gerekliliğinin müvekkilinde olduğunu, 1999 yılından bu yana taşınmazın satıldığının bilinmesine rağmen müvekkilinin ortaklığının devam ettiğini, aidatların ödendiğini ve kooperatife ait taşınmazlar üzerindeki müdahaleler için yargılama giderlerinin müvekkilinden de tahsil edildiğini, yargılama konusu taşınmazların mülkiyeti kazanılınca kötüniyetle çıkarma kararının verildiğini, kooperatifin amacına uygun tüm inşaatları yaparak ortaklarına teslim etmeden işletme kooperatifine dönüştürüldüğünü ve özünde yapı kooperatif olma sıfatının korunduğunu ileri sürerek, müvekkili hakkında verilen çıkarma kararının iptaline ve kooperatif ortaklığının devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kooperatif ana sözleşmesi 10. maddesindeki ortaklık şartlarını kaybedenlerin 14. maddeye göre ortaklıktan çıkarılabileceğini, Kooperatifler Kanunu"nun 15/2 maddesi gereğince bağlanmanın varlığı halinde taşınmazın veya işletmenin devredilmesinin, ortaklığın yitirilmesi sonucunu doğuracağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, çıkarma kararının davacıya tebliğ edilmemesi sebebiyle çıkarma kararının öğrenildiği 25.04.2010 tarihli genel kuruldan itibaren davanın süresinde açıldığı, kooperatif anasözleşmesi 10. maddesindaki ortaklık şartlarını kaybedenlerin 14. maddeye göre ortaklıktan çıkarılabileceği, ancak muayyen süreyi içeren ihtar gönderilmeden verilen çıkarma kararının usule uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, yönetim kurulunca alınan 22.02.2010 tarih ve 153 sayılı çıkarma kararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Dava, kooperatif ortaklığından çıkarma kararının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, varsa site yönetim planı temini ve taşınmaz devri sonrasında davacının, aidat yatırıp yatırmadığı, davacıya bu süre içerisinde kar payı dağıtılıp dağıtılmadığı, genel kurullara çağrılıp çağrılmadığı araştırılarak davacının, davalı kooperatifle olan bağlantısının devam edip etmediği, davacının taşınmazını devralanın kooperatife ortaklık başvurusunun bulunup bulunmadığı, böyle bir başvuru varsa sonucunda bu kişinin kooperatife ortak yapılıp yapılmadığının, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 15/2 ve kooperatif anasözleşmesinin 10. ve 14. maddeleriyle birlikte tartışılması ve ayrıca davacının halen "genel hizmet tesislerinden birinin maliki" olup olmadığı hususlarının tartışılarak oluşacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2) Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.