19. Ceza Dairesi 2019/24243 E. , 2019/15109 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
I-Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
1-Gün para cezasının adli para cezasına çevrilmesine ilişkin sevk maddesinin gösterilmemesi ve bir gün karşılığı miktarın açıkça yazılmaması suretiyle CMK"nin 232/6. maddesine aykırı davranılması,
2-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
3-Mükerrir olan sanık hakkında TCK"nin 58/6-7. maddesi uyarınca cezanın infazından sonra denetim serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken denetimli serbestlik süresinin bir yıl olarak belirlenmesi suretiyle 5275 sayılı Kanun"un 108. maddesinin 4. ve 6. fıkralarına muhalefet edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nin 322. maddesi uyarınca bu aykırılıklar, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, hükmün ikinci fıkrasında bulunan "2 yıl 1 ay hapis ve" ibaresinden sonra gelmek üzere "TCK"nin 52/2. maddesi uyarınca günlüğü 20 TL"den" ibaresinin eklenmesi, hükümden TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine ""24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına," ibaresinin yazılması ve tekerrüre dair fıkradan "1 sene" ibaresinin çıkarılması suretiyle başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesi kararına yönelik incelemede;
Suç tarihinde 3000 litre gümrük kaçağı mazotun naklinde kullanılan 06 GVL 70 plakalı aracın malen sorumlu tarafından sanığa veriliş şekli, nakledilen mazotun taşınış biçimi, bilinen hayat tecrübelerine göre düğüne gitmek için gerekmediği hâlde hacmi geniş bir aracın emanet verilmesi, aracın bilinen değeri, kullanım şekli, suça konu akaryakıtın miktarı itibarıyla aracın ağırlıklı bölümünü oluşturması karşısında aracın, müsaderesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 04/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.