12. Ceza Dairesi 2014/20088 E. , 2016/4260 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 5271 sayılı CMK"nın 223/2-c maddesi uyarınca Beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin amacının, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı ya da sit alanı olarak tescil kararlarının, ilgililerince öğrenilmesini sağlamak olduğu, başka bir deyişle, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları yönünden tebliğ; sit alanları yönünden Resmi Gazete"de yayım ve internet üzerinden duyuru kurallarının, kişilerin, sahip oldukları veya kullandıkları taşınmazların durumunu bilmelerini ve ona göre hareket etmelerini sağlama amacı taşıdığı, belirtilen kuralların, 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde düzenlenen suçun oluşumu için şekil şartı niteliği bulunmayıp, aksi yöndeki kabulün, 6498 sayılı Kanunun amacına da ters düşeceği;
Diğer yandan, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde öngörülen “maliklere tebliğ” usulünün, bölge bazındaki tescil işlemlerinde değil, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının tescili söz konusu olduğunda uygulanacağı, başka bir deyişle, bir bölgenin sit alanı olarak belirlenip tescil edilmesi halinde, o bölgede yaşayan tüm vatandaşlara tebligat yapılmak suretiyle tescil kararının duyurulması şeklinde bir yöntem izlenmeyeceği, karar Resmi Gazete"de yayımlanıp Bakanlığın internet sayfasında bir ay süre ile duyurularak, bölge halkının sit tescilinden haberdar olmasının sağlanacağı;
Sözü edilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, şerhin varlığına veya tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde;... II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 18/07/1996 tarih ve 4194 sayılı kararı ile belirlenen kentsel sit alanı içerisinde yer alıp; aynı karar ile sivil mimarlık örneği olarak tescil edilen taşınmazda, çatının yıkılmak suretiyle yeniden yapılması ve cephenin sıvanıp boyanması fiillerinin sanık tarafından izin alınmaksızın gerçekleştirildiğinin iddia olunduğu, sanığın aşamalarda verdiği benzer ifadelerde, 1999 yılındaki depremde hasar gören çatıyı tamir ettirdiğini ve dökük durumda olan sıvaları yenilediğini, bahse konu işleri yaptırırken, evinin korunması gerekli kültür varlığı niteliğiyle tescilli olduğunu bilmediğini beyan ettiği, dosya içerisinde mevcut tapu kaydına göre, sanığın 27/06/1994 tarihi itibariyle taşınmazın maliki olduğu; “korunması gerekli kültür varlığı” şerhinin ise 25/09/1996 tarihinde konulduğu, ... Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünce gönderilen 26/11/2013 tarihli cevabi yazıda da, kurumlarında sit ilanına yönelik herhangi bir belge bulunmadığının belirtildiği anlaşılmakla;
Bölgenin kentsel sit alanı olarak belirlenmesine ve sanığa ait taşınmazın korunması gerekli kültür varlığı niteliğiyle tesciline dair 18/07/1996 tarih ve 4194 sayılı kurul kararının mahallinde ilan edilip edilmediğinin, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü"nden, ...Belediye Başkanlığı"ndan ve ... Köyü Muhtarlığı"ndan sorulması, diğer yandan sanığın, taşınmazı edindikten sonra konulan tescil şerhine vakıf olmasını sağlayacak şekilde tapuda işlem yapıp yapmadığının araştırılması, inşaat ve sanat tarihi alanlarında uzman bilirkişiler refakate alınmak suretiyle olay yerinde keşif icra edilip, “çatının yeniden yapılması” ve “cephenin sıvanıp boyanması” fiillerinin niteliklerinin (basit - esaslı), kullanılan malzemelerin cinsi, yıpranma durumu, renk solmaları, karbonlaşma ve paslanma gibi teknik veriler ile dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek yapılış zamanlarının ve suça konu müdahalelerden dolayı tescilli kültür varlığında zarar oluşumuna ve varlığın özgünlüğünü kaybetmesine sebebiyet verilip verilmediğinin tereddütsüz şekilde belirlenmesi, böylece, suçun unsurları bütünüyle ortaya konulduktan sonra ulaşılacak kanaate göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ile beraate dair hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 17/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.