Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1003
Karar No: 2020/3005

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/1003 Esas 2020/3005 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2018/1003 E.  ,  2020/3005 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün asıl ve birleşen davada davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde duruşmalı temyiz talebinde bulunan asıl ve birleşen davada davacı vekili avukat ..."in gelmiş olmalarıyla, duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Asıl dosyada davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin 15 numaralı üyesi olduğunu, bu üyelik karşılığında kooperatifin yapılacak inşaatlarında, 2. blokta 1. katta bulunan 8 bağımsız no’lu dairenin kendisine tahsis edileceğini, müvekkilinin davalı kooperatife olan akçalı yükümlülüklerini yerine getirdiğini, buna rağmen bağımsız bölüm tapusunu alamadığını ileri sürerek, davalı kooperatife ait 2. Blok, 8 no’lu bağımsız bölümün tapu kaydının müvekkili adına tesciline karar verilmesini, bağımsız bölümün tahsisinin mümkün olmaması halinde, belirlenecek bağımsız bölüm bedeli olan rayiç değerinin veya davalı kooperatife ödediği bedellerin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen dosyada davacı vekili, müvekkiline kooperatif tarafından tahsis edilen 633 ada, 3 parselde kayıtlı 2. kat 8 no’lu bağımsız bölümün, müvekkilinin üyesi olduğu kooperatife ortaklığının devam etmesine rağmen 1163 sayılı Kanun"un 16. maddesine aykırı olarak haksız şekilde davalı adına tapuda tescil edildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl dosyada davalı vekili, diğer kooperatif üyelerinin ödeme çizelgesinden görüldüğü üzere genel kurullarda alınan kararlar uyarınca 121.500,00 TL ödeme yaptıklarını, ortağın konut sahibi olabilmesi için diğer ortaklara denk ödemede bulunması gerektiğini, davacının tescilini talep ettiği 2 blok 1. kat 8 no’lu bağımsız bölümün 30.12.2010 tarihli genel kurulda alınan karar ve verilen yetkiye istinaden ödemelerini yapan bir üyeye devir ve tescil edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Birleşen dosyada davalı vekili, müvekkilinin tapuya güven ilkesi kapsamında dava konusu bağımsız bölümün tapu kütüğündeki sicil kaydına iyiniyete dayanarak mülkiyet hakkı kazanan 3.kişi olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı kooperatife 60.824,95 TL borçlu olduğunun tespit edildiği, 2010 yılında ödeme olarak sunulan (15/03/2010-16/03/2010) makbuzlar toplamı olanı 20.400,00 TL’lik ödemelerin defter kayıtlarında mevcut olmadığının tespit edildiği, tescili talep edilen bağımsız bölümün dava tarihinden önce asıl davada dava dışı kişiye satılmış olması nedeniyle davacının terditli taleplerinden ilki tapu iptali ile adına tescili talebinin reddinin gerektiği, davacının mali yükümlülüklerini tam yerine getirmediği buna göre kooperatife ödediği bedelin güncellenmiş karşılığını talep edebileceği, rapora göre ödenen bedelin güncellenmiş karşılığının 198.700,28 TL olduğu, davacının talebinin ise 93.850,00 TL olduğu, taleple bağlı kalınarak davacının davasının bu miktar olarak kabulü ile tahsiline karar vermek gerektiğini, birleşen davada ise, kooperatifin ferdileşme sırasında dava konusu taşınmazın ... adına tescilinin sağlandığı, ...’nın ise mülkiyeti davalı ...’ye naklettiği, TMK 1023. maddesi gereğince, tapu kütüğündeki sicile iyiniyete dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan kişinin bu kazanımının korunanacağı, davalının tescilin yolsuz olduğunu bildiğine ilişkin bir delil ileri sürülmediği gerekçesiyle, asıl dava yönünden, davacının davalı kooperatif aleyhine açtığı tapu iptali ve tescile ilişkin talebinin koşulları oluşmadığından reddine, davacının davalı kooperatif adına açtığı tazminat davasının kabulü ile, 93.850,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.
    İlk derece mahkemesi kararına karşı asıl ve birleşen davada davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Bu karara karşı süresinde asıl ve birleşen davada davacı vekilince süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya duruşmalı olarak incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    1-Asıl ve birleşen davada davacı vekilinin birleşen dava yönünden temyiz itirazları yönünden;
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Asıl ve birleşen davada davacı vekilinin asıl dava yönünden temyiz itirazları yönünden;
    a) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    b)Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde dairenin rayiç bedelinin tahsili, olmaz ise daire için ödenen bedelin güncel değerinin tahsili istemli terditli davadır.
    HMK’nın 111. maddesinde düzenlenen biçimde terditli dava açılabilir. Terditli davalarda aynı davalıya karşı birden fazla talep, aralarında bir aslilik ferilik ilişkisi kurmak suretiyle aynı dava dilekçesinde ileri sürülebilir. Ancak bu talepler arasında hukuki bağlantının bulunması şarttır. Öte yandan, anılan Yasa’nın 111/2. maddesinde belirtildiği üzere mahkemece davacının asli talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer’î talebini inceleyemez ve hükme bağlayamaz. Terditli (kademeli) olarak açılan davalarda ilk talebin reddine bağlı olarak ikinci talep hakkında kabul kararı verilmesi durumunda iki ayrı dava için iki ayrı harç ve yargılama giderlerine hükmedilemez. İkinci talep hakkında verilen karara göre harç, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderleri hakkında hüküm kurulur.
    Somut olayda, dava açılışında dava değeri olarak 93.850,00 TL gösterilmiş ise de, yargılama aşamasında taşınmazın belirlenen gerçek değeri üzerinden ayrıca nisbi harcın asıl davada davacı tarafından yatırıldığı ve tamamlattırılan harcın kademeli talepler içinde en yüksek meblağlı talep olduğu görülmüştür. Bu durumda mahkemece, asıl davanın terditli (kademeli) olarak açıldığı, talepler içerisinde en yüksek değer üzerinden harcın tamamlattırıldığı, bu nedenle tüm talepler yönünden harcın ikmal edildiği göz önünde bulundurularak, asıl davada davanın 198.700,28 TL üzerinden kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, (2-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı vekilin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararı ile bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi kararı usul ve yasaya aykırı görüldüğünden BOZULMASINA, HMK"nun 373/1. maddesi gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi kararının KALDIRILARAK dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, Dairemizdeki duruşmada vekille temsil olunan asıl davada davacı yararına takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl davada davalıdan alınarak, asıl davada davacıya verilmesine, peşin yatırılan harçtan mahsubu ile artan onama harcının istek halinde iadesine, 13.10.2020 tarihinde kesin olarak oy birliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi