Esas No: 2018/993
Karar No: 2020/3409
Karar Tarihi: 26.11.2020
Danıştay 13. Daire 2018/993 Esas 2020/3409 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2018/993
Karar No:2020/3409
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Haber ve Görsel Yayıncılık A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdarî Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait "Kanal D" logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 02/01/2016 tarihinde yayınlanan "…" adlı filmde 6112 sayılı Kanun'un 8. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinin ihlâl edildiğinden bahisle aynı Kanun'un 32. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca "uyarı" yaptırımı uygulanmasına ilişkin Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun … tarihli ve … sayılı toplantısında alınan 30 sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:2016/5869 sayılı kararda; davacı şirkete ait "..." logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 02/01/2016 tarihinde yayınlanan "…" adlı filmde, "..." adlı karakterin dini terminolojiyi sık sık kullanan, argo konuşan bir mafya babasını canlandırdığı, kendisini muhafazakâr demokrat ve yandaş mafya olarak ifade ettiği, bu nedenle davacı yayın kuruluşu hakkında 6112 sayılı Kanun'un 8. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendini ihlâl ettiğinden bahisle aynı Kanun'un 32. maddesinin ikinci fıkrasına göre “uyarı” cezası verildiği, bunun üzerine bakılan davanın açıldığı, dava dosyasına sunulan bilgi ve belgeler ve CD görüntüleri değerlendirildiğinde, “..." filminde “...” karakterinin kendisini ehli iman, taat ve ibadeti yerinde, ticaret ehli bir mümin olarak, siyasi açıdan da yandaş mafya ve muhafazakâr demokrat olarak tarif ettiği, argo sözler sarfettiği, filmin birçok sahnesinde "Ne diyor kitapta" şeklinde bir soruyla başlayıp Arapça bir şeyler okuyarak tercüme ettiği, bu davranışı ile kutsal kitaptan bahsettiği izlenimi oluşturduğu, "Allah, Allah dostu, mümin, münafık, kâfir, sevap" gibi dini kavramları sıkça kullandığının görüldüğü, bu durumda, yapılan yayın ile dini, siyasî ve felsefî düşünce ve benzeri nedenlerle ayrımcılık yapıldığı, toplumun hayat tarzı itibarıyla nispeten daha muhafazakâr olan, dini hassasiyetlere göre hayatını dizayn eden, referansları millî, kültürel ve dini değerlere dayanan, bir başka deyişle, dinî hayatı istekle, muhabbetle ve mutedil yaşama gayretinde olan kesiminin aşağılandığı, siyasal pozisyonu ifade eden "muhafazakar demokrat", "yandaş mafya" tanımlamalarının ayrımcılık içerdiği anlaşıldığından, 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinin ihlâli sebebiyle uyarı cezası uygulanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdarî Dava Dairesi'nce; "..." isimli filmin içeriğinin 6112 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde kurala bağlanmış olan yayın ilkesini ihlâl edip etmediğinin, diğer bir ifadeyle, ırk, renk, dil, din, tabiiyet, cinsiyet, engellilik, siyasi ve felsefi düşünce, mezhep ve benzeri nedenlerle ayrımcılık yapıldığının ve bireyleri aşağılayan yayınları içerdiğinin ve teşvik ettiğinin tespitinin, yargıcın hukuk bilgisi dışında, sosyolojik bilgiden ve sinema tekniğinden de yararlanmayı gerektirdiğinden, uyuşmazlığın, konunun uzmanlarına bilirkişi incelemesi yaptırılarak düzenlenecek bilirkişi raporu dikkate alınmak suretiyle çözümlenmesinin gerekli görüldüğü ve Dairenin 05/07/2017 tarihli kararıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, dosya ve filme ait CD üzerinden yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan bilirkişi raporunda, “dava konusu filmin iki kişi haricindeki karakterlerinin absürd komedi türünün özelliklerine uygun olarak betimlendiği ve kritik edildiği bir özelliğe sahip olduğu, filmde "..." rolü dışındaki diğer karakterlerde ... ve dünyasının alternatifini oluşturacak, ayrımcı bir çizgide çizilen karakterler olmadığı, yine "..." adlı karakterin üstlendiği rollerden örneklemeler yapılarak bu kişinin dini kendi menfaatleri için kullanan bir karakter olduğu, filmde kahraman bulunmadığı, bu filmde aynı zamanda felsefi ya da sosyolojik anlamda derin bir eleştiri kaygısının bulunmadığı, sanat ya da düşünce sinemasının bir örneği değil, klasik bir sinema örneği, bir kitle ya da popüler sinema olduğu, sinematografinin de buna göre biçimlendiği, inandırıcı kalıcı etki yaratan bir formatta sinematografinin filmde görünmediği, içinde düzeyleri farklı olmakla birlikte aslında hiçbir ciddi karakteri bulunmayan bir film olduğu, bu filmi izleyen birisinin ayrımcılık ve aşağılama yerine değerleri kendi menfaatleri lehine kullananları şizofrenik ve paradoksal durum ile somutlaştırdığı, sonuç olarak bu filmin 6112 sayılı Kanun'un 8/1 (e) maddesinde yer alan yayın ilkesini ihlâl etmediği” yönünde görüş bildirdikleri, davalı idarenin, içeriği itibarıyla karar vermeye esas alınabilecek nitelikte bulunan bilirkişi raporuna yönelik itirazının yerinde görülmediği, bu durumda, bilirkişi raporunda belirtilen hususlar dikkate alındığında, söz konusu filmin içeriği ile 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1/(e) bendinde belirlenen yayın ilkesinin ihlâl edilmediği, dava konusu işlemde hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki Mahkeme kararında hukukî isabet görülmediği gereçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulüne, ... İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın kaldırılmasına, esastan incelenen davada dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Uyuşmazlığa konu filmde, dini terminolojiyi kullanan bir mafya babasının Arapça olduğu süsü verilen ifadeler kullanıp daha sonra bu metni Türkçeye tercüme ederek adını ifade etmeksizin bir kitaptan bahsetmesinin, bu metnin kutsal kitap olduğu algısını oluşturduğu, davacı yayın kuruluşunun, milletin ekseriyetinin kutsal olarak gördüğü değerleri rencide edici bir yayını ekrana taşıdığı, filmdeki "..." karakterinin kendisini muhafazakâr demokrat olarak tanımladığı ve iktidardaki partinin kendini tanımladığı siyasal pozisyona doğrudan atıf yaptığı, böylece bir siyasi görüş ve yaşam biçimini hırsız ve mafya olmakla ilişkilendirerek rencide ettiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdarî Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü ve dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdarî Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. 2577 sayılı İdarî Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... İdarî Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 26/11/2020 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
(X)KARŞI OY :
Dosyanın incelenmesinden, davacı şirkete ait "Kanal D" logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 02/01/2016 tarihinde yayınlanan "..." adlı filmde, "..." adlı karakterin dini terminolojiyi sık sık kullanan, argo konuşan bir mafya babasını canlandırdığı, kendisini muhafazakâr demokrat ve yandaş mafya olarak ifade ettiği, bu nedenle davacı yayın kuruluşu hakkında 6112 sayılı Kanun'un 8. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendini ihlâl ettiğinden bahisle aynı Kanun'un 32. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca “uyarı” cezası verildiği, bunun üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, dava dosyasına sunulan bilgi ve belgeler ve CD görüntüleri değerlendirildiğinde, “..." adlı filmde “...” karakterinin kendisini ehli iman, taat ve ibadeti yerinde, ticaret ehli bir mümin olarak, siyasi açıdan da muhafazakâr demokrat ve yandaş mafya olarak tarif ettiği, argo sözler sarfettiği, filmin birçok sahnesinde "Ne diyor kitapta" şeklinde bir soruyla başlayıp Arapça bir şeyler okuyarak tercüme ettiği, bu davranışı ile kutsal kitaptan bahsettiği izlenimi oluşturduğu, "Allah, Allah dostu, mümin, münafık, kâfir, sevap" gibi dini kavramları sıkça kullandığı görülmektedir.
Bu durumda, yapılan yayın ile dini, siyasî ve felsefî düşünce ve benzeri nedenlerle ayrımcılık yapıldığı, toplumun hayat tarzı itibarıyla nispeten daha muhafazakâr olan, dini hassasiyetlere göre hayatını dizayn eden, referansları millî, kültürel ve dini değerlere dayanan, bir başka deyişle, dinî hayatı istekle, muhabbetle ve mutedil yaşama gayretinde olan kesiminin aşağılandığı, siyasal pozisyonu ifade eden "muhafazakar demokrat", "yandaş mafya" tanımlamalarının da ayrımcılık içerdiği anlaşıldığından, 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinin ihlâli sebebiyle "uyarı" cezası uygulanmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.