17. Hukuk Dairesi 2018/1444 E. , 2020/53 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Müdürlüğü
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ve diğer davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalı şirketin 619.653,38 TL vadesi geçmiş vergi borcu bulunduğunu, adı geçen mükellef adına düzenlenen ödeme emirlerinin kurum yetkilisine tebliğ edildiğini, bunun yanında adı geçen kurumun 26/04/2011 tarihinden itibaren borçlarını ödemediğini, yapılan araştırmalar sonucunda şirketin hisselerini devralan davalı ..."un SGK araştırmalarında hisse devirlerinden önce ilgili firmada ve hissesini devraldığı kişilerin diğer firmasında işçi olarak çalıştığının tespit edildiği, davalı ..."ın üzerine kayıtlı menkul ve gayrimenkullerinin bulunmadığını, yine şirket hisselerinin diğer davalı ... "e sembolik olarak %1 oranında devredildiğini, limited şirketlerde ortak sayısının 2 olması gerektiği için söz konusu davalının ortak yapıldığını, davanın kabulü ile davalı ..."a yapılan şirket hisse devri ile diğer davalı ... "e yapılmış olan tasarrufların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ... ve şirket vekili; açılan davayı kabul etmediklerini, davacının dava açmakta hukuki yararının olmadığını, müvekkili ile şirket hissedarları arasında yapılan hisse devirlerinin hepsinin yasaya ve mevzuata uygun
olarak noterde yapıldıktan sonra ticaret sicil gazetesinde usule uygun olarak tescil ve ilan edilen devir işlemleri olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili; müvekkiline açılan davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, müvekkilinin davalı şirket ile bir bağlantısının ve bağının bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın kabulü ile davalı ...,... Makinalı ... Üretim ve Paz. Ltd. Şti. tarafından davalılar ... ve ..."a yapılan hisse devirlerine ilişkin tasarrufların iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve diğer davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup bu tür davalar Yasanın 25. maddesi gereğince borçlu ve onunla hukuki işlemde bulunan 3. kişilerle bunların mirasçılarına ve suiniyet sahibi diğer üçüncü şahıslara karşı istenir.
Davalı borçlu ve hukuki işlemde bulunduğu kişiler arasında zorunlu dava arkadaşlığı mevcut olup taraf teşkili kamu düzenine ilişkin dava koşullarından olup mahkemece öncelikle ve resen incelenmesi gereken hususlardandır.
Somut olayda mahkemece; davalı borçlu şirketin vergi dairesine olan borçlarını ödememek için daha önce yanlarında işçi olarak çalışan davalı ... ve ev hanımı olan ve hiç bir geliri olmayan davalı ..."e hisseleri devrettikleri gerekçesiyle davalı ...,... Makinalı ... Üretim ve Paz. Ltd. Şti. tarafından davalılar ... ve ..."a yapılan hisse devirlerine ilişkin tasarrufların iptaline karar verilmişse de; Somut olayda borçlu olduğu bildirilen ...,... Makinalı ... Üretim ve Paz. Ltd.Şirketi’ne ait hisseler şirketin ortakları tarafından davalılar ... ve ...’a devredilmiş olup; bu durumda söz konusu tasarrufları yapan kişiler borçlu şirket olan ...,... Makinalı ... Üretim ve Paz. Ltd. Şti.’nin dava konusu hisselerini devreden ortakları olup; borçlu ...,... Makinalı ... Üretim ve Paz. Ltd.Şirketi’nin dava konusu hisselerini devreden ortakları ile davalı ... ve ... arasında zorunlu dava arkadaşlığı olması nedeniyle dava dilekçesinin borçlu şirketin dava konusu tasarruf olan hisse devirlerini yapan ortaklarına tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan ve hisse devri yapan şirket ortakları hakkında davacı tarafından yapılan takip evraklarının tümü getirtildikten sonra davanın esasına girilip hüküm kurulması gerekirken bu yönler gözardı edilerek taraf teşkil edilmeden davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.
2-Kabule göre de 6183 sayılı Yasının 38. maddesi ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16/06/2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerekirken nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamıştır.
3-Bozma neden ve şekline göre davalı şirket ve ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün resen BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı şirket ve ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 27/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.