Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2018/239
Karar No: 2018/433

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2018/239 Esas 2018/433 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2018/239 E.  ,  2018/433 K.

    "İçtihat Metni"


    Kararı Veren
    Yargıtay Dairesi : 8. Ceza Dairesi
    Mahkemesi :Asliye Ceza
    Sayısı : 249-75

    Hakkı olmayan yere tecavüz suçundan sanık ..."ın beraatine ilişkin Taraklı (Kapatılan) Asliye Ceza Mahkemesince verilen 24.11.2011 tarihli ve 217-229 sayılı hükmün, katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 18.06.2013 tarih ve 33014-18456 sayı ile;
    “Taraklı Tapu Müdürlüğünün gönderdiği tapu kaydında suça konu yerin Maliye Hazinesi adına kayıtlı olduğu anlaşıldığından, tebliğnamedeki temyizin reddi düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Soruşturmada, sulh ceza mahkemesince yapılan 02.08.2010 günlü keşifte dinlenilen tanık ve yerel bilirkişinin suça konu yerdeki evi sanığın yaptırdığını beyan etmeleri karşısında, suçun sabit olduğu gözetilmeden yazılı şekilde beraat kararı verilmesi," isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
    Taraklı Asliye Ceza Mahkemesinin kapatılmasından sonra dosyanın devredildiği Geyve Asliye Ceza Mahkemesi ise 28.02.2014 tarih ve 249-75 sayı ile;
    "...sanık ..."ın üzerine atılı hakkı olmayan yere tecavüz suçlamasını kabul etmediği ve ısrarla reddettiği, sanığın savunmasında evin babası olan Halim Poyraz"a ait olduğu ve onun tarafından inşa edildiğini beyan ettiği, dosyada dinlenilen tanıkların da bu hususu doğruladığı, UYAP sistemi üzerinden alınan nüfus kaydında sanığın babası olan Halim Poyraz"ın 13.10.2009 tarihinde vefat ettiği, sanığın üzerine atılı suçun temadi arz eden suç olduğu, bu suç tipleri için şikâyet veya ihbar tarihinin temadinin kesildiği tarih ve bu nedenle de suç tarihi olarak kabul edileceği değerlendirildiği, Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/164 D. İş sayılı kararında ihbar tarihinin 28.07.2010 olarak belirlendiği, buna göre sanığın, babasının ölüm tarihi olan 13.10.2009 tarihinde, suç tarihi olan 28.07.2010 tarihine kadar, köy merası içerisinde bulunan ev ve evin üzerinde bulunduğu arazide malik sıfatıyla hareket ederek tasarrufta bulunduğuna ilişkin herhangi bir delil elde edilemediği, miras hakkının mirasçılara Kanun gereği geçmesi ile Hazineye ait taşınmazlar üzerinde bulunan ev nedeniyle sanığın malik sıfatıyla tasarrufa geçtiğini kabul etmenin, sanığın savunmaları karşısında hakkaniyete uygun olmayacağı, kaldı ki, Taraklı (Kapatılan) Asliye Ceza Mahkemesinin sanık hakkındaki 24.11.2011 gün ve 2010/217 esas, 2011/229 karar sayılı kararı ile kararın kesinleşmesi beklenmeden, sanığın savunmaları ve tanık anlatımları nedeniyle, sanığın eşi ... hakkında yapılan suç duyurusu üzerine, mahkememizin 04.12.2012 tarih ve 2012/183 esas, 2012/188 karar sayılı kararı ile aynı yere ilişkin olarak mahkûmiyet hükmü kurulduğu da dikkate alındığında, sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 154/2 maddesinde düzenlenen köylünün ortak yararlanmasına terk edilmiş köy merasına hakkı olmadığı hâlde tecavüz suçunu işlediğinden bahisle hakkında kamu davası açılmış ise de, sanığın üzerine atılı suçu işlediği yönünde her türlü şüpheden uzak kesin ve yeterli delil elde edildiğine dair vicdani kanaat oluşmadığı" gerekçesiyle bozma kararına direnerek sanığın önceki hükümdeki gibi beraatine karar vermiştir.
    Direnme kararına konu bu hükmün de katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.02.2016 tarihli ve 41714 sayılı "bozma" istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca 07.12.2016 tarih ve 269-607 sayı ile; 6763 sayılı Kanun"un 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 8. Ceza Dairesince 07.05.2018 tarih ve 442-4841 sayı ile; direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı hakkı olmayan yere tecavüz suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkin ise de; Yargıtay İç Yönetmeliği"nin 27. maddesi uyarınca öncelikle, Yerel Mahkeme kararının “yeni hüküm” niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
    Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;
    a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
    b) Bozma kararında tartışılması gerektiği belirtilen hususları tartışmak,
    c) Bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,
    d) Önceki kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak,
    Suretiyle verilen hüküm, direnme kararı olmayıp yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi hâlinde ise incelemenin Yargıtayın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.
    İncelenen dosya kapsamından;
    Taraklı (Kapatılan) Asliye Ceza Mahkemesince "...Sanığın aşamalardaki tüm savunmalarında istikrarlı olarak suçlamayı inkar ettiği, tanıkların ortak ve uyumlu beyanlarında yayla evlerindeki evi sanığın babası Halim"in yaptığını, ev ve etrafındaki bahçenin sanığın eşi tarafından kullanıldığını beyan ettikleri, evin sanık tarafından yapıldığına veya ev ve bahçenin sanık tarafından kullanıldığına ilişkin herhangi bir görgü tanığının bulunmadığı hususları hep birlikte değerlendirildiğinde sanığın atılı suçu işlediğine dair sanığın istikrarlı savunmasının aksini kanıtlayacak her türlü şüpheden uzak somut ve inandırıcı bir delil bulunmadığı" gerekçesiyle sanığın hakkı olmayan yere tecavüz suçundan beraatine dair verilen ilk hükmün Özel Dairece, sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmasından sonra yargılama yapan Geyve Asliye Ceza Mahkemesince, 28.02.2014 tarihinde yapılan oturumda UYAP üzerinden inceleme yapılmak suretiyle, sanığın eşi ..."ın suça konu yeri işgal ettiği iddiasıyla açılan kamu davasında mahkûmiyetine karar verildiği ve sanığın babasının sanık hakkında kamu davası açılmadan önce vefat ettiği tespit edilerek önceki hükümde yer almayan; "...UYAP sistemi üzerinden alınan nüfus kaydında sanığın babası olan Halim Poyraz"ın 13.10.2009 tarihinde vefat ettiği, sanığın üzerine atılı suçun temadi arz eden suç olduğu, bu suç tipleri için şikâyet veya ihbar tarihinin temadinin kesildiği tarih ve bu nedenle de suç tarihi olarak kabul edileceği değerlendirildiği, Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/164 D. İş sayılı kararında ihbar tarihinin 28.07.2010 olarak belirlendiği, buna göre sanığın, babasının ölüm tarihi olan 13.10.2009 tarihinde, suç tarihi olan 28.07.2010 tarihine kadar, köy merası içerisinde bulunan ev ve evin üzerinde bulunduğu arazide malik sıfatıyla hareket ederek tasarrufta bulunduğuna ilişkin herhangi bir delil elde edilemediği, miras hakkının mirasçılara Kanun gereği geçmesi ile Hazineye ait taşınmazlar üzerinde bulunan ev nedeniyle sanığın malik sıfatıyla tasarrufa geçtiğini kabul etmenin, sanığın savunmaları karşısında hakkaniyete uygun olmayacağı, kaldı ki, Taraklı (Kapatılan) Asliye Ceza Mahkemesinin sanık hakkındaki 24.11.2011 gün ve 2010/217 esas, 2011/229 karar sayılı kararı ile kararın kesinleşmesi beklenmeden, sanığın savunmaları ve tanık anlatımları nedeniyle, sanığın eşi ... hakkında yapılan suç duyurusu üzerine, mahkememizin 04.12.2012 tarih ve 2012/183 esas, 2012/188 karar sayılı kararı ile aynı yere ilişkin olarak mahkûmiyet hükmü kurulduğu da dikkate alındığında...sanığın üzerine atılı suçu işlediği sabit olmadığından..." biçiminde farklı gerekçeler ile hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
    Bu şekilde bozma sonrası yapılan incelemeye dayanılarak yeni ve değişik gerekçeyle hüküm kurulmuş olup verilen karar direnme kararı niteliğinde değildir. Önceki hükümde yer almayan bu hususlar Özel Dairece denetlenmemiş olduğundan, Özel Dairece denetlenmeyen bir konunun ilk kez ve doğrudan Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmesine kanunen imkân bulunmamaktadır.
    Bu itibarla, Geyve Asliye Ceza Mahkemesinin kararı direnme kararı olmayıp yeni hüküm niteliğinde olduğundan, Özel Daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni hükmün doğrudan ve ilk kez Ceza Genel Kurulu tarafından ele alınması mümkün olmadığından dosyanın incelenmek üzere Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    Geyve Asliye Ceza Mahkemesince verilen 28.02.2014 tarihli ve 249-75 sayılı karar, yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi yapılabilmesi amacıyla Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 16.10.2018 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.







    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi