23. Hukuk Dairesi 2011/3872 E. , 2012/437 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatiften peşin ödemeyle iki adet dükkan satın alıp ortak olduğunu, dükkan bedeli dışında diğer yükümlülüklerini de tam olarak yerine getirdiğini, ancak davalı tarafından dükkanların tapusu verilmediği gibi, projelerinde ve uygulamada dükkanların olmadığının söylendiğini, oysa dükkan satışının genel kurul kararına dayanılarak yapıldığını, bu durumda, müvekkilinin kandırıldığının ortaya çıktığını ileri sürerek, satılan dükkanların davacı adına tapuya tesciline, bu mümkün olmaz ise fazlası saklı kalmak kaydıyla rayiç bedel 200.000,00 TL"nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, kooperatif eski yönetimince o tarihte henüz proje ve imarı tamamlanmamış dükkanlar için ortaklık senedi düzenlendiğini, fiilen ve hukuken davacıya dükkan teslim edilmesinin mümkün olmaması nedeniyle 08.03.2006 tarihli genel kurulda projeye uygun olarak yapılan konutlardan önceden dükkan yeri olarak satılan zemin kattaki dört daireden davacının iki dükkan payının fazlasına isabet eden bir adet konutun davacıya tahsisi kararı alındığını, anılan dairenin aslında üç dükkan alanına tekabül ettiğini, bu şekilde davacının mağduriyetinin giderilmeye çalışıldığını, davacının 200.000,00 TL tazminat talebinin haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının 72.948,50 TL tazminat talebinin yerinde görüldüğü gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraf vekillerinin temyizi üzerine karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nin 11.06.2009 günlü kararıyla "davacıya taahhüt edilen dükkanların kooperatifçe yapılan inşaatın projesinde yer almadığından fiilen tesliminin mümkün olmadığı, bu durumda davacının ödemelerine karşılık kendisine tahsis ve teslimi gereken iki adet dükkanın rayiç değerinin tazminat olarak davacıya ödenmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava tarihi itibariyle iki adet dükkanın rayiç bedelinin 140.000,00 TL olarak belirlendiği, kooperatife borcu olmayan ve kendisine teslimi taahhüt edilen iki adet dükkanın rayiç bedeli toplamı olan 140.000,00 TL"yi davacının davalıdan talep etme hakkı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 140.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren değişken ve değişecek olan yasal faiz oranları uygulanmak suretiyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 26.01.2012 tarihinde oybirliğiyle kabul edildi.