1. Hukuk Dairesi 2013/16316 E. , 2014/1402 K.- MURİS MUVAZAASI
- ASLİ MÜDAHİL HAKKINDA HÜKÜM VERİLMEMESİ
- HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) (1086) Madde 53
- HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU (HMK) (6100) Madde 65
- HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU (HMK) (6100) Geçici Madde 3
"İçtihat Metni" Yanlar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ile tescil ve tazminat davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleştirilen davaların kabulüne; birleştirilen davada müdahil hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin olarak verilen karar davacı (birleştirilen dosyada davalı) vekili ile davalılar ( birleştirilen dosyada davacılar) ile müdahil vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Asıl dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ile tescil ve tazminat; birleştirilen dava ise muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ile tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, asıl ve birleştirilen davaların muvazaa olgusunun sabit olduğu gerekçesi ile kabulüne; birleştirilen davada müdahil hakkında katılma dilekçesinin Maviye"ye yöneltildiği dolayısıyla fer"i müdahil durumunda bulunduğu gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; özellikle asıl ve birleştirilen davalarda mirasbırakanın yaptığı temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanmak suretiyle işin esası hakkında yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davacı ( birleştirilen dosyada davalı ) vekili ile davalılar ( birleştirilen dosyada davacılar ) vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Asıl davada davacı ( birleştirilen dosyada davalı ) vekilinin öteki temyiz itirazları ile birleştirilen davada müdahil vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Hemen belirtilmelidir ki, davanın derdest bulunduğu sırada yürürlükte bulunan 1086 Sayılı HUMK"nun 53 ve takip eden maddelerinde fer"i müdahaleye yer verilmiş ise de, asli müdahale yönünden yasal bir düzenleme yapılmamıştır. Ancak gerek uygulamada ve gerekse öğretide asli müdahale kabul edilmiştir. Buna göre önceden açılan bir davada dava konusu şey üzerinde davanın tarafları dışında münhasıran hak iddia eden kişinin durumu asli müdahaledir. Her ne kadar 1086 Sayılı Yasada bu konuda bir yasal düzenleme bulunmuyor ise de, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Yasanın 65. maddesinde asli müdahale hüküm altına alınmıştır.
Somut olaya gelince;birleştirilen dosyada davacılar, ortak miras bırakan Ö. K."nın maliki olduğu 13651 ada 1 parselde bulunan 4.A1Tip Blok 11 nolu bağımsız bölümü 3. eşi olan davalıya satış suretiyle temlik ettiğini,yapılan işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu iptali ile miras payları oranında adlarına tescil istemiyle eldeki davayı açmışlar, yargılama sırasında M. Z. K. 02.05.2012 tarihinde davaya asli müdahale talebinde bulunmuş olup taleple birlikte başvuru ve nispi harcı yatırmamış, mahkemece de 07.06.2012 tarihli oturumda asli müdahale talebinin kabulüne karar verilmiş ve keşfen belirlenen değer üzerinden payına hasren nispi harcı 19.11.2012 tarihinde ikmal etmiştir.
Nevarki, mahkemece birleştirilen davada asli müdahil M.. Z..K.."nın talebi ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile M. Z.K."nın feri müdahil olduğundan bahisle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi asıl davada taşınmazların keşfen belirlenen değerinden davacının miras payına karşılık gelen 36.000,00 TL meblağ üzerinden 245,91 TL harç alınması gerekirken davacı tarafından 594,00 TL peşin harç ve keşfen belirlenen değere göre 170,80 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 764,80 TL yatırılmış olmasına rağmen hükümde fazla yatırılan 518,89 TL nin davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de isabetsizdir.
Asıl davada davacı ( birleştirilen dosyada davalı ) vekili ile birleştirilen davada müdahil vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlere hasren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.