15. Ceza Dairesi 2014/12341 E. , 2017/227 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-TCK." nın 158/1-d,62/1,52/2 ,53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet
2-TCK"nın 204/1, 62/1,53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ... müdafii ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyizin incelemesinde;
Katılan ... ile sanıklardan ..."ın kardeş oldukları, katılan ..."in sulama kooperatifinden su kullandığı, buna karşılık olarak teminat amaçlı olmak üzere imzalı boş bir senedi o dönemin kooperatif başkanına verdiği, borcun ödenmesi üzerine katılan ..."e verilmek üzere söz konusu senedin boş olarak tanık ... tarafından sanık ..."e verildiği, raporlara göre suça konu senetteki ... ismi altındaki imza dışındaki yazı ve rakamların sanıklar yahut katılan ..."in eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği, sanık ..."ın sanık ..."in kayınbiraderi olduğu, sanık ..."ın katılan ..."den herhangi bir alacağı olmadığı halde sanık ..."in teşviki ile suça konu edilen ve bir şekilde katılanın imzası dışındaki kısımları sahte olarak oluşturulmuş olan senedi icra takibine koydukları, bu suretle sahte olarak oluşturup kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işledikleri gerekçesine dayanan mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ... müdafinin kooperatiften bilgi alınmadığına, yazılı delil bulunmadığına, sanık ...’in senetle bir ilgisi bulunmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyizin incelemesinde ise;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 01.05.2001 gün ve 2001/6-70-2001/77 sayılı kararında da belirtildiği üzere, açığa imza sahibi tarafından kendisine tevdi olunmayan imzalı kağıdı bertakrip ele geçirip sahibinin rızası dışında zilyet olarak icra takibine koyma eyleminin, 5237 sayılı TCK"nın 158/1-d maddesinde yer alan dolandırıcılık suçunu oluşturacağı, sanık ..."in teşviki ile sanık ...’ın suça konu ve bir şekilde katılanın imzası dışındaki kısımları sahte olarak oluşturulmuş olan senedi icra takibine koymak suretiyle suçu işledikleri gerekçesine dayanan kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... müdafi ile sanık ...’in yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık ... müdafi ile sanık ...’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan ”120 gün", ”100 gün” ve “2.000 TL” terimlerinin çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 gün", ”4 gün” ve "80 TL” ibareleri eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12.01.2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
Karşı Oy;
Dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün, sanıklar ... ve ... tarafından temyizi üzerine sayın çoğunluğun adli para cezasının miktarı yönünden düzeltilerek onamaya ilişkin kararı yerinde değildir.
Şöyle ki;
Ayrı gerekçe gösterilmeden yerel mahkemenin adli para cezasını alt sınırın üzerinde belirlemesi hükümde çelişkiye neden olmakta ise de, sayın çoğunluğun kararındaki gibi hükmün dükzeltilerek onanması halinde yerel mahkemenin direnme hakkı elinden alındığı gibi, hükmün bu nedenle bozulması sonucu yerel mahkemenin gerekçe göstererek adli para cezasını alt sınırın üzerinde belirlemesine engel bir durum da bulunmadığından, hükmün adli para cezasının ayrı gerekçe gösterilmeksizin alt sınırın üzerinde belirlenmesi suretiyle hükümde çelişkiye neden olunması gerekçesiyle bozulması yerine yerel mahkemenin kararının düzeltilerek onanmasına dair sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 12/01/2017