Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/43640
Karar No: 2017/31342
Karar Tarihi: 28.12.2017

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/43640 Esas 2017/31342 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/43640 E.  ,  2017/31342 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir.
    Davacı eldeki alacak davası ile; bir kısım işçilik alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, 17/02/2015 tarihli kararla, bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasına karar verilmiştir.
    Mahkemenin 17/02/2015 tarihli kararı, Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi"nin 16.12.2015 tarihli ilamıyla, fazla çalışma alacağı yönünden bozulmuştur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 22.02.2012 tarih, 2012/13-747 esas, 2012/84 karar sayılı ilamında ve Dairemizin emsal kararlarında belirtildiği gibi, Yargıtay"ca bozulan karar, sonraki kararın eki niteliğinde değildir. Bozma ile birlikte önceki hüküm ortadan kalkarak hukukî geçerliliğini yitirir bu nedenle bozmadan sonraki kararların 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesine uygun olması, Mahkemece, tüm alacak kalemlerini içerir hüküm kurulması gerekli ise de Bozma kararına uymuş olan mahkeme bozma kararının kapsamı dışında kalan kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (4.2.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK). Bu doğrultuda fazla çalışma alacağı dışındaki diğer alacak talepleri yönünden bir bozma sebebi yapılmadığından, hükmün bu kısmı kesinleşmiştir.
    Mahkemece, bozma sonrasında davacının 708,25 TL brüt fazla çalışma alacağının bulunduğu kabul edilerek hüküm kurulmuş; diğer alacak talepleri hakkında ise bozmadan önceki karar gibi hüküm sonucu tesis edilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1-Davalı temyizi yönünden;
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2015/7-2570 esas 2017/443 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere bozmadan sonra tesis edilen mahkeme kararında, temyiz kesinlik sınırının belirlenmesinde, bozma kararı kapsamı dışında kalan alacaklara dair hüküm kısmının dikkate alınmaması gereklidir. Şu halde, dosya içeriğine göre, 16.12.2015 tarihli bozma kararı kapsamında bulunan fazla çalışma alacağı bakımından hüküm altına alınan toplam miktarın karar tarihi itibari ile temyiz kesinlik sınırı olan 2.270,00 TL kapsamında kaldığı anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz isteminin, 6100 sayılı Kanun"un geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun"un 427, 432 maddeleri uyarınca REDDİNE karar verilmesi gerekmiştir.
    2-Davacı temyizi yönünden;
    Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    Somut olayda davacının fazla mesai ücreti tanık beyanlarına göre hesaplanmıştır. Bozma gereği üniversiteye yazılan müzekkereye verilen cevapta bir bilgiye ulaşılamadığı, davacı tanıklarının ise beyanlarında yaz-kış ayrımı olmadan çalıştıklarını ifade etmişlerdir. Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi tarafından somut davadaki gerekçe ile bozulan emsal Şanlıurfa 3. İş Mahkemesi yeniden yaptığı yargılama neticesinde davacıların haftada 13 saat fazla çalışma yaptığı kabulü ile yapılan hesap doğrultusunda karar verilmiş ve ilgili karar Dairemizin (2017/4837 esas, 2017/13186 karar. sayılı) kararı ile onanmıştır. Emsal dosya ve dosya içeriği dikkate dikkate alınarak somut dosya dava işçisinin fazla çalışma ücretinin de haftalık emsal dosya gibi belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozma sebebidir.
    SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle kararın BOZULMASINA, davacının temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının taraflara iadesine, 28.12.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi