2. Ceza Dairesi Esas No: 2012/27394 Karar No: 2013/78
Hırsızlık - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2012/27394 Esas 2013/78 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Hükümlü E.Ü.’nün daha önceki bir mahkumiyet hükmü olduğu ve bu hükmün hükümlüye yüzüne karşı verildiği ancak temyiz edilmediği için kesinleştiği anlaşılmıştır. Ancak, genel yargı ile uyarlama yargısının birlikte yürütülemediği ve kesinleşen ilk hükmün sadece suç tarihinden sonra yürürlüğe giren yasalar yönünden uyarlama yargısının konusuna girebileceği belirtilmiştir. Ayrıca, diğer sanıkların hükümleri bozulup yeniden değerlendirilirken E.Ü.’nün ayırma kararıyla uyarlama yargılaması yapılmadan genel hükümlere göre yargılaması ve hüküm verilmesi, müdafiinin temyiz itirazının yerinde görülmesi sonucu bozmayı gerektirmiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7. maddesi ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 5349 sayılı Kanunla değişik 9. maddelerine atıfta bulunulmuştur.
2. Ceza Dairesi 2012/27394 E. , 2013/78 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 6 - 2010/124979 MAHKEMESİ : Germencik Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 05/01/2010 NUMARASI : 2009/149 (E) ve 2010/8 (K) SUÇ : Hırsızlık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Hükümlü E.. Ü.. hakkında kurulan Germencik Asliye Ceza Mahkemesi" nin 24/07/2003 gün ve 2003/226-318 esas sayılı önceki mahkumiyet hükmünün, hükümlünün yüzüne karşı verildiği ancak temyiz edilmediği için kesinleştiğinin anlaşılması karşısında; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.09.2007 tarih ve 2007/125–186 sayılı kararında açıklandığı gibi, hükümlü E.. Ü.. hakkındaki kesinleşen ilk hüküm, ancak suç tarihinden sonra yürürlüğe giren yasalar yönünden uyarlama yargısının konusu olabilir ve genel yargı ile uyarlama yargısı birlikte yürütülemez. Aynı dosyada sanık olan temyiz dışı sanıklar S.. Ö.. ve Ö.. A.." a ilişkin ilk hüküm, bu sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilip, Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 24/10/2005 gün ve 2004/18770 esas 2005/13592 karar sayılı ilamı ile “5328 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi gereğince 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7. maddesi ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 5349 sayılı Kanunla değişik 9. maddesi uyarınca; sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması” nedeni ile bozulup, “bozmanın 5320 sayılı Yasanın 8/1. ve 1412 sayılı CMUK.nun 325. maddesi uyarınca hükmü temyiz etmeyen sanık E.. Ü.. için de geçerli sayılmasına” karar verilmiş, ancak sanıklar Serdar ve Ömer hakkındaki hüküm, 5237 sayılı Yasa hükümleri kapsamında sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekçesiyle bozulmuş olup, bu bozmanın hakkındaki hüküm kesinleşmiş bulunan E.. Ü.."a sirayeti mümkün olmadığından, bozma sonrası diğer sanıklar Ömer ve Serdar hakkında yargılamaya devam olunurken, hükümlü E.. Ü.. hakkında aynı mahkemenin 2003/226 esas 2003/318 karar sayılı kesinleşmiş hükümle ilgili olarak ayırma kararı verilerek uyarlama yargılamasıyapılması gerektiği gözetilmeden, genel hükümlere göre yargılama sürecine dahil edilerek, hakkında hüküm kurulması bozmayı gerektirmiş hükümlü müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA 14/01/2013 gününde oy birliğiyle karar verildi.